Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PROPHECY : English Turkish

n. kehanet, tahmin

PROPHESY : English Turkish

v. gelecekten haber vermek, önceden haber vermek, kehanette bulunmak, vahiyle haber vermek

PROPHET : English Turkish

n. hazreti muhammed

PROPHET : English Turkish

n. peygamber, resul, kâhin

PROPHETESS : English Turkish

n. peygamber (kadın)

PROPHETIC : English Turkish

adj. peygamberce, kâhince, kehanet gibi

PROPHETICAL : English Turkish

adj. peygamberce, kâhince, kehanet gibi

PROPHYLACTIC : English Turkish

n. koruyucu ilaç, önleyici ilaç

PROPHYLACTIC : English Turkish

adj. koruyucu, önleyici

PROPHYLAXIS : English Turkish

n. korunma, hastalıktan koruma yöntemi

PROPINQUITY : English Turkish

n. yakınlık, akrabalık, benzerlik

PROPITIATE : English Turkish

v. yatıştırmak, gönlünü almak

PROPITIATION : English Turkish

n. yatıştırma, teskin, kefaret

PROPITIATORY : English Turkish

adj. yatıştırıcı

PROPITIOUS : English Turkish

adj. merhametli, bağışlayıcı, elverişli, müsait, uygun, uğurlu, hayırlı

PROPITIOUS MOMENT : English Turkish

n. eşref saati

PROPITIOUSLY : English Turkish

adv. uygun olarak

PROPITIOUSNESS : English Turkish

n. uygunluk

PROPJET : English Turkish

n. turbo pervaneli uçak, turbo pervaneli motor

PROPJET ENGINE : English Turkish

n. turbo pervaneli motor

PROPJET PLANE : English Turkish

n. turbo pervaneli uçak

PROPONENT : English Turkish

n. öneren kimse, teklif eden kimse, taraftar olan kimse, yanlısı

PROPORTION : English Turkish

n. miktar, nicelik, nispet, oran, orantı, pay, simetri, uyum

PROPORTION : English Turkish

v. orantılı hale getirmek, oranlamak, ayarlamak

PROPORTIONAL : English Turkish

n. orantılı miktar, orantılı sayı