Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PUBLICITY CAMPAIGN : English Turkish

eklâm kampanyası

PUBLICITY MAN : English Turkish

n. reklâmcı

PUBLICITY MANAGER : English Turkish

n. reklâm müdürü

PUBLICIZE : English Turkish

v. reklâmını yapmak, halka duyurmak, ilan etmek

PUBLICLY : English Turkish

adv. alenen

PUBLISH : English Turkish

v. yayınlamak, basmak, çıkarmak, duyurmak, ilan etmek, kamuoyuna açıklamak, yaymak, ileri sürmek, ortaya dökmek

PUBLISH THE BANNS : English Turkish

nikâh kâğıtlarını asmak, evliliği ilân etmek

PUBLISHER : English Turkish

n. yayımcı, editör

PUBLISHING : English Turkish

adj. yayın, yayıncılık

PUBLISHING : English Turkish

n. yayınlama, yayıncılık

PUBLISHING HOUSE : English Turkish

yayınevi

PUBLIUS : English Turkish

n. bir erkek ismi (Roma lisanında)

PUBLIUS OVIDIUS NASO : English Turkish

n. Ovid (MÖ.
MS. 17), "Metamorphoses" u yazan romalı şair

PUBLIUS TERENTIUS AFER : English Turkish

n. Terence (MÖ.
159 civarlarında), komedileri ile tanınan Romalı oyun yazarı

PUBLIUS VERGILIUS MARO : English Turkish

n. Virgil (MÖ.
19) "Aeneid" destanını yazan antik Romalı şair

PUCCINI : English Turkish

n. bir soyadı; Giacomo Puccini (
1924), "La Boheme" ve "Madame Butterfly" adlı çalışmaları ile ünlü İtalyan opera bestecisi

PUCE : English Turkish

adj. mor

PUCK : English Turkish

n. cin, afacan peri, yaramaz çocuk, buz hokeyi diski

PUCKA : English Turkish

adj. gerçek, hakiki, birinci sınıf, en iyi kalite

PUCKER : English Turkish

n. buruşukluk, kırışık, büzgü, telaş, velvele, heyecan

PUCKER : English Turkish

v. buruşturmak, kırıştırmak, büzmek (dikiş), büzgü yapmak, kırışmak, buruşmak

PUCKER UP : English Turkish

v. buruşturmak, kırıştırmak

PUCKERIDGE : English Turkish

n. Hertfordshire'da (İngiltere) bir köy

PUCKISH : English Turkish

adj. muzip, şakacı, afacan, cin gibi

PUD : English Turkish

n. el (çocuk), önayak, puding