Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROGUE BUFFALO : English Turkish

n. sürüden ayrılmış tehlikeli bizon

ROGUE ELEPHANT : English Turkish

n. sürüden ayrılmış tehlikeli fil

ROGUE'S GALLERY : English Turkish

n. sabıkalılar albümü, sabıkalı fotoğrafları arşivi

ROGUERY : English Turkish

n. dolandırıcılık, serserilik, çapkınlık, yaramazlık

ROGUISH : English Turkish

adj. çapkın, derbeder, serseri, kurnaz, düzenbaz

ROGUISHLY : English Turkish

adv. bir alçak gibi, bir hain gibi, alçakça, rezilce, çapkınca, hovarda gibi, hilekar bir şekilde, değer vermez bir tarzda; zarar verici bir tarzda, afacan bir şekilde, yaramaz bir tarzda

ROGUISHNESS : English Turkish

n. çapkınlık, namussuzluk, ahlaksızlık, hovardalık, derbederlik, düzenbazlık, kötülük, hainlik, rezalet, cürüm, bir hainin davranışı, sahtekarlık, namussuzluk, şerefsizlik; yaramazlık, münasebetsizlik

ROHINGYA : English Turkish

n. Rakhine eyaletinin (Myanmar) kuzey bölgesinde yaşayan bir Müslüman etnik grup; Rohingya'nın konuştuğu Hint-Avrupa dili

ROHYPNOL : English Turkish

n. bir sakinleştirici ve depresan ilacının marka ismi (Tıp)

ROI : English Turkish

yatırımın geri dönüşümü, (Saymanlık) bir şirketin karlılığını ölçme metodu (net gelirin toplam varlıklara bölünmesi ile ortaya çıkan)

ROIL : English Turkish

v. bulanıklaştırmak, çamurlaştırmak, çamurlu hale getirmek; rahatsız etmek, sinirini bozmak, kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, irrite etmek

ROISTER : English Turkish

v. şamata yapmak, gürültülü eğlenmek, yeri göğü inletmek, yüksekten atmak

ROISTERER : English Turkish

n. gürültücü, şamatacı, farfara, çenebaz

ROISTEROUS : English Turkish

adj. delişmen, vahşi, gürültücü, sesli, patırtıcı, şamatacı, taşkın, gürültülü, huzuru bozan, sefih

ROJU : English Turkish

n. Tokugawa Şogın'lığında (Japonya) yüksek rütbeli bir memur

ROKKASEN : English Turkish

n. (Japonca) "Altı Ölümsüz Şair", 9'uncu yüzyıldan altı seçkin Japon şairi

ROKUYO : English Turkish

n. altı günlü hafta takvimi, Japonya'da altı günlü haftaya sahip olan ve her günün bir adının özel bir anlamının ve işaretinin olduğu 14'üncü yüzyıldan 19'uncu yüzyıla kadar kullanılan ay takvimi

ROLAND : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı; Iowa'da (ABD) bir kasaba

ROLANDO : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı

ROLE : English Turkish

v. rol yapmak

ROLE : English Turkish

n. rol

ROLE MODEL : English Turkish

n. rol model, taklit edilmesi için örnek, benzetilecek model, benzetilecek örnek

ROLE PLAYING : English Turkish

ol oynama, oynayan taraflar, hareket eden bölümler, bir çatışmanın farklı taraflarında yer alacak şekilde hareket etme

ROLE PLAYING GAME : English Turkish

ol oynamalı oyun, her oyuncunun önceden hazırlanmış bir senaryo olmaksızın durum ve olayları keşfettiği ve belirli karakter rollerini üstlendiği oyun, RPG (ayrıca İnternette)

ROLFING : English Turkish

n. kas ve iç organların yüksek derecede çalıştırılmasını içeren acı dolu bir masaj tekniği markası (enerjiyi artırmak, vücut pozisyonunu geliştirmek, fiziksel ve duygusal stresi azaltmak için, vb.)