Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROLL : English Turkish

n. rulo, tomar, top, dürüm, yuvarlanma, rulo köfte, silindir, gümbürtü, davul sesi, liste, yalpa, dalgalanma

ROLL : English Turkish

v. yuvarlanmak, dürmek, yuvarlamak, rulo yapmak, tomar yapmak, sarmak, top yapmak, döndürmek, çevirmek, havada takla atmak, sürmek, kullanmak, oklava ile açmak (hamur), silindirle ezmek, yaprak haline getirmek [met.], haddeden geçirmek, ağzında yuvarlayarak söylemek, vurgulayarak telaffuz etmek, gümbür gümbür çalmak, şakımak, yalpa yapmak, sallana sallana gitmek, salınmak, rulo ile boyamak, tekerlekler üzerinde gitmek, gitmek (araba), arabayla dolaşmak, dalga dalga göndermek, soymak (sarhoş vb), sallamak

ROLL A LOG FOR SMB : English Turkish

arka çıkmak, destek olmak

ROLL ALONG : English Turkish

yol boyunca ilerlemek (araba)

ROLL BACK : English Turkish

aşağı çekmek (fiyat), düşürmek, ucuzlatmak

ROLL BANDAGE : English Turkish

n. sargı bezi

ROLL BY : English Turkish

geçip gitmek

ROLL CALL : English Turkish

yoklama, isim yoklaması

ROLL CALL VOTE : English Turkish

liste çağrılı oy, kişisel/şahsi isimleri çağırarak yapılan oylama

ROLL FILM : English Turkish

n. makara film

ROLL FRONT : English Turkish

adj. storlu, stor kapaklı

ROLL FRONT CABINET : English Turkish

n. storlu dolap

ROLL GRINDER : English Turkish

ulo değirmen, yuvarlama değirmeni, machine for grinding and smoothing the pits that develop on the large rollers that compress pulp in paper mills

ROLL IN : English Turkish

oluk gibi akmak, yağmak, yığınla gelmek, içinde yüzmek, kıvrılıp yatmak, yatağa girmek, tortop olmak

ROLL IN CASH : English Turkish

para içinde yüzmek, çok parası olmak

ROLL IN THE AISLES : English Turkish

gülmekten kırılmak, gülmekten yerlere yatmak

ROLL IN THE DUST : English Turkish

kir içinde yuvarlanmak, çamurda yuvarlanmak

ROLL INTO A BALL : English Turkish

v. top yapmak

ROLL LATHE : English Turkish

n. merdaneli torna tezgâhı

ROLL NECK : English Turkish

alıkçı yaka, kıvrılabilir/katlanabilir yüksek dar yaka, dik yaka

ROLL OF DRUMS : English Turkish

davul tamtamları, davulların sesi, kişinin içerisinde bireysel vuruşlarını duyamayacağı uzun sürekli davul sesi

ROLL OF HONOR : English Turkish

şehit düşenlerin listesi

ROLL OF PAPER : English Turkish

kağıt rulosu, kağıt tomarı, yuvarlak bir silindir etrafına sarılmış kağıt

ROLL ON : English Turkish

oll on deodorant, bilyeli deodorant, esnek korse

ROLL ONESELF INTO A BALL : English Turkish

v. tortop olmak