Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RUSSIA : English Turkish

n. Rus meşini, sahtiyan

RUSSIA LEATHER : English Turkish

us meşini, sahtiyan

RUSSIAN : English Turkish

n. Rus, Rusça

RUSSIAN : English Turkish

adj. Rus

RUSSIAN BEAR : English Turkish

n. Rus ayısı, hoyrat iri ve beceriksiz bir kimse için kullanılan lakap

RUSSIAN CITIZEN : English Turkish

n. Rusya vatandaşı

RUSSIAN COSMONAUT : English Turkish

kozmonot, Rus astronot

RUSSIAN CZAR : English Turkish

n. Rus Çarı, devrimden önce Rus krallarının adı

RUSSIAN DRESSING : English Turkish

n. rus sosu

RUSSIAN FEDERATION : English Turkish

n. Rusya Federasyonu, Rusya (eskiden Sovyet Rusya)

RUSSIAN OAK : English Turkish

n. kaya meşesi

RUSSIAN REPUBLIC : English Turkish

n. Rusya Cumhuriyeti, eski Sovyetler Birliği'nin dağılması ile 1991 yılında kurulan Federal cumhuriyet

RUSSIAN ROMANCE : English Turkish

Rus Aşkı, Meir Shalev (İsrailli yazar) tarafından yazılan roman

RUSSIAN ROULETTE : English Turkish

Rus ruleti, silahın içine bir mermi koyarak silah silindirinin (şarjörünün) çevrilmesi ve daha sonra kişinin silahı başına dayayarak tetiği çekmesi şeklindeki ölümcül oyun (Rus ruleti)

RUSSIANIZE : English Turkish

v. ruslaştırmak

RUSSIFICATION : English Turkish

n. ruslaştırma, ruslaşma

RUSSKI : English Turkish

n. rusyalı [kötü], rus [kötü]

RUSSKY : English Turkish

n. Rus (aşağılayıcı söz)

RUSSO : English Turkish

pref. rus

RUSSO-JAPANESE WAR : English Turkish

n. Rus-Japon savaşı, 1904'ten 1905'e kadar süren Doğu Asya'da bölgesel genişleme konusunda Rusya ile Japonya arasında yaşanan savaş

RUSSOPHIL : English Turkish

n. rus hayranı, rus dostu

RUSSOPHOBE : English Turkish

n. rus düşmanı

RUST : English Turkish

n. pas, paslanma, pas rengi, ekin pası, hamlama, körelme

RUST : English Turkish

v. paslanmak, pas lekesi olmak, hamlamak, körelmek, el becerisini yitirmek, paslandırmak, köreltmek, hamlatmak

RUST FUNGUS : English Turkish

n. zehirli mantar