English Turkish
SCREW JACK : English Turkish
n. vidalı kriko, mekanik kriko
SCREW MONEY OUT OF PEOPLE : English Turkish
diğerlerinden zorla para toplamak
SCREW NUT : English Turkish
somun, pul, bir vidayı sıkılaştırmak ve kapatmak için kullanılan halka, içerisinden bir vida yerleştirilen halka
SCREW OFF : English Turkish
ir vidayı gevşetmek, bir vidayı çıkarmak
SCREW ON : English Turkish
vidalamak
SCREW OUT : English Turkish
ir vidayı gevşetmek, bir vidayı çıkarmak
SCREW OVER : English Turkish
(Argo) bir kimseden tekrar tekrar faydalanmak, tekrar tekrar sömürmek
SCREW PLATE : English Turkish
n. ince vidaların üzerindeki dişleri kesmek için kullanılan alet
SCREW PROPELLER : English Turkish
n. döner sevkedici, bir uçak veya gemideki hava veya suyu ileri itiş sağlamak için geriye doğru iten döner şaft
SCREW STEAMER : English Turkish
n. pervaneli gemi, uskurlu gemi
SCREW TAP : English Turkish
n. vidalanan tapa
SCREW THREAD : English Turkish
n. vida dişi, bir vidayı oluşturan dış spiral çıkıntı
SCREW TOP : English Turkish
n. vidalı ağzı olan şişe veya kavanoz, vida başı, vida tepesi, bir şişe veya kavanozun üzerine vidalanan kapak veya başlık; böyle bir tepesi olan kavanoz veya şişe
SCREW UP : English Turkish
altüst etmek, yükseltmek (fiyat), artırmak, berbat etmek, içine etmek, sikmek, rezil etmek
SCREW UP ONE'S COURAGE : English Turkish
cesaretini kırmak
SCREW UP THE CURVE : English Turkish
eğimi berbat etmek, vida eğiminde veya dişinde probleme sebep olmak veya onu bozmak
SCREW VALVE : English Turkish
n. vida ile açılan veya kapanan durdurma valfi
SCREW WATER OUT OF A SPONGE : English Turkish
süngeri burkarak suyunu çıkarmak, bir süngerden fazla suyu çıkarmak
SCREW WRENCH : English Turkish
n. İngiliz anahtarı, civata anahtarı
SCREW YOU : English Turkish
interj. siktir
SCREW-CUTTER : English Turkish
ir vidanın dış bölümüne şekil vermek için kullanılan cihaz, diş açma cihazı, vida üzerinde diş açan cihaz
SCREW-TAP : English Turkish
vidanın iç kısmında dişler açan alet
SCREWBALL : English Turkish
n. acayip tip, garip adam, havaya kavis yapan top [beysb.], tuhaf tip
SCREWDRIVER : English Turkish
n. tornavida
SCREWED : English Turkish
adj. vidalanmış, yivli, berbat, eğri büğrü, sarhoş, çakırkeyif
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani