English Turkish
SCRIMSHANKER : English Turkish
n. sorumluluklarından kaçınan kimse, görevlerinden kaytaran kimse
SCRIMSHAW : English Turkish
v. süslemek
SCRIMSHAW : English Turkish
n. süs
SCRIP : English Turkish
n. dilenci torbası, kese, geçici senet, isim listesi, pusula
SCRIP MONEY : English Turkish
n. küçük kâğıt para (eski)
SCRIPT : English Turkish
n. el yazısı şeklinde matbaa harfleri, diyalog, el yazısı, alfabe, senaryo, senet, sınav kâğıdı
SCRIPT EDITOR : English Turkish
n. dramaturg, oyun danışmanı
SCRIPT GIRL : English Turkish
n. yazman
SCRIPTED : English Turkish
adj. bir senaryo şeklinde yazılmış, filme çekilecek veya yayınlanacakmış gibi yazılmış (bir metinle alakalı); bir senaryoya göre programlanmış (Bilgisayar)
SCRIPTER : English Turkish
n. (Argo) senaryo yazarı, senaryolar yazan kimse (filmler, oyunlar, televizyon şovları, vb. için.)
SCRIPTING : English Turkish
n. bir oyun (veya film, televizyon programı, vb.) için bir metin yazma işlemi
grup dosya yaratma işlemi, bir senaryo programlama işlemi (Bilgisayar)
SCRIPTING LANGUAGE : English Turkish
elirli bir süreçte nasıl faaliyet göstereceği hususunda bilgisayarı talimatlandıran dil, bilgisayara bir diğer bilgisayarla nasıl bağlantı kuracağını söyleyen dil
SCRIPTNAME : English Turkish
n. (Bilgisayar)bir senaryonun dosya ismini temsil etmesi için örnek programlama kodunda kullanılan referans terim (bir programcı tarafından seçilmiş ve yerleştirilmiş)
SCRIPTORIUM : English Turkish
n. manastır yazıhanesi
SCRIPTURAL : English Turkish
adj. yazı, yazı ile ilgili, kutsal kitaba ait
SCRIPTURALLY : English Turkish
adv. İncil bakımından, Kutsal Kitap bakımından; yazılı
SCRIPTURE : English Turkish
n. yazı, din dersi, yazıt
SCRIPTURE CLASS : English Turkish
n. din dersi
SCRIPTURE LESSON : English Turkish
n. din dersi
SCRIPTURE READER : English Turkish
Tevratı veya diğer kutsal yazmaları okuyan kimse
SCRIPTURES : English Turkish
n. kutsal kitap
SCRIPTWRITER : English Turkish
n. senarist, senaryo yazarı
SCRIVENER : English Turkish
n. arzuhalci, yazıcı
SCRIVENER'S PALSY : English Turkish
yazarın körlüğü
SCROBICULATE : English Turkish
adj. çukurlaştırılmış, oyulmuş, çıkıntılarla işaretlenmiş, iz açılmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani