Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SCRUBBER : English Turkish

n. ovalayarak temizleyen veya kazıyan kimse; ovalama için kullanılan alet veya fırça

SCRUBBING : English Turkish

n. ovalama veya kazıyarak temizleme eylemi; ovalayarak yıkama veya temizleme eylemi

SCRUBBING BRUSH : English Turkish

n. temizlik fırçası, ovma fırçası

SCRUBBING CLOTH : English Turkish

n. tahta bezi

SCRUBBY : English Turkish

adj. fırça gibi, bodur, cüce, önemsiz, ufak, çalılık, tıraşı gelmiş

SCRUBLAND : English Turkish

n. alçak ağaçlar veya çalılarla kaplı arazi bölgesi

SCRUBWOMAN : English Turkish

n. temizlikçi kadın

SCRUFF : English Turkish

n. ense

SCRUFF OF THE NECK : English Turkish

n. ense

SCRUFFY : English Turkish

adj. pis, dağınık, dökük saçık

SCRUM : English Turkish

n. itişip kakışma, itip kakma, çarpışma, saldırı [amer. fut.], hamle [amer. fut.]

SCRUMHALF : English Turkish

n. topu saldırı noktasına atan oyuncu (Ragbi)

SCRUMMAGE : English Turkish

n. itişip kakışma, itip kakma, çarpışma, saldırı [amer. fut.], hamle [amer. fut.]

SCRUMP : English Turkish

v. ağaçtan meyve aşırmak, elma çalmak

SCRUMPTIOUS : English Turkish

adj. mükemmel, harika, nefis

SCRUMPTIOUSLY : English Turkish

adv. (Argo) harika bir şekilde, mükemmel bir şekilde; zevkle, hoşça

SCRUMPTIOUSNESS : English Turkish

n. (Argo) mükemmelik, şaşaa, gösteriş, harikalık; lezzetlilik, zevklilik

SCRUMPY : English Turkish

n. elma şırası

SCRUNCH : English Turkish

n. çatırtı, çıtırtı, çıtırdatma, ezme, kıtır kıtır yeme

SCRUNCH : English Turkish

v. çıtırdamak, çatırdamak, çatırdatmak, ezmek, hışırdatmak

SCRUNCHED : English Turkish

adj. buruşuk, buruşturulmuş, öğütülmüş, ezilmiş, kıtır kıtır olmuş

SCRUNCHY : English Turkish

n. kumaş kaplı elastik saç bantı

SCRUNCHY : English Turkish

adj. ezildiğinde yüksek çıtırdayan bir ses çıkaran

SCRUPLE : English Turkish

n. vicdan, endişe, vicdanı elvermeme, eczacı tartı birimi

SCRUPLE : English Turkish

v. vicdanı elvermemek, tereddüd etmek