Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SEARCHLIGHT : English Turkish

n. projektör, ışıldak

SEARED : English Turkish

adj. kurumuş, kurutulmuş, katılaşmış

SEARING : English Turkish

adj. ateşli, yanan, hararetli, yakıcı, kavurucu, hafifçe uçları yanan

SEARINGLY : English Turkish

adv. yakıcı bir tarzda, karbonlaşmaya sebep olacak şekilde

SEASCAPE : English Turkish

n. deniz resmi, deniz manzarası

SEASHELL : English Turkish

n. deniz kabuğu, içerisinde bir deniz hayvanının (örneğin bir deniz salyangozunun) yaşadığı sert boş kabuk

SEASHORE : English Turkish

n. deniz kıyısı, deniz kenarı, sahil

SEASICK : English Turkish

adj. deniz tutmuş

SEASICKNESS : English Turkish

n. deniz tutması

SEASIDE : English Turkish

n. deniz kıyısı, deniz kenarı, sahil

SEASIDE : English Turkish

adj. sahildeki, deniz kıyısındaki, sahil

SEASIDE PLACE : English Turkish

n. plaj, yazlık

SEASIDE RESORT : English Turkish

plaj, yazlık

SEASON : English Turkish

n. sezon, mevsim, zaman, vakit

SEASON : English Turkish

v. tatlandırmak, baharatını katmak, çeşni katmak, terbiyelemek, kurutmak, alıştırmak, yumuşatmak, olgunlaştırmak, olgunlaşmak, alışmak, kurumak

SEASON TICKET : English Turkish

sezonluk bilet

SEASON'S GREETINGS : English Turkish

n. tatil selamları, tatil kutlamaları, greetings diğer tatillerinde kutlandığı zaman (Hanukkah, Kwanzaa, vb. gibi) olan Aralık ve Ocak ayları esnasında esas olarak Yılbaşı sezonu esnasında kullanılan selamlar/tebrikler/kutlamalar

SEASONABLE : English Turkish

adj. tam zamanında olan, zamanlaması iyi, uygun, mevsime uygun

SEASONABLENESS : English Turkish

n. fırsatlar, olasılıklar, uygun zamanda meydana gelme özelliği

SEASONABLY : English Turkish

adv. zamanında, tam zamanında, mevsiminde

SEASONAL : English Turkish

adj. mevsimlik, sezonluk, mevsime uygun, mevsime özgü

SEASONAL AFFECTIVE DISORDER : English Turkish

n. SADS, günlerin kısaldığı sonbahar veya kış aylarında nükseden depresyon; yılın aynı zamanında tekrarlayan depresyonlarla karakterize sendrom (genellikle sonbahar ve kış ayları esnasında)

SEASONAL CLOSING OUT SALE : English Turkish

n. mevsim sonu satışları

SEASONAL EMPLOYMENT : English Turkish

sezonluk iş, mevsimlik iş, yanlızca belirli bir mevsimde yapılan iş

SEASONAL STREAM : English Turkish

sezonluk akarsu, mevsimsel akarsu, yazın kuruyan küçük nehir