Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SEATLESS : English Turkish

adj. koltuksuz, oturaksız

SEATTLE : English Turkish

n. Washington (ABD) eyaletinde bir liman şehri

SEAWALL : English Turkish

n. set, deniz kenarına yapılan set

SEAWARD : English Turkish

adj. denize doğru giden

SEAWARD : English Turkish

adv. denize doğru

SEAWARDS : English Turkish

adv. denize doğru

SEAWATER : English Turkish

n. deniz suyu, denizden veya okyanustan gelen tuzlu su

SEAWATER : English Turkish

adj. deniz suyu, denizden gelen tuzlu su ile alakalı

SEAWAY : English Turkish

n. deniz yolu, derin suyolu, geminin hızı

SEAWEED : English Turkish

n. suyosunu, deniz yosunu, yosun

SEAWORTHINESS : English Turkish

n. yelken açmaya uygunluk, yüzmeye uygunluk, denizde seyahat etmeye uygunluk; denizin güçlerine karşı dayanması için inşa edilmiş veya adapte edilmiş olma durumu

SEAWORTHY : English Turkish

adj. denize dayanıklı, denize açılmaya uygun

SEBACEOUS : English Turkish

adj. yağlı, yağ içeren

SEBACEOUS GLANDS : English Turkish

n. yağ içeren salgı bezleri, derideki genellikle saç folüküllerine açılan ve yağlı bir salgı salgılayan çok mihtardaki holocrine salgı bezi

SEBASTIAN : English Turkish

n. bir erkek ismi

SEBASTIAN KNEIPP : English Turkish

n. (
1897) hidroterapiyi başlatan Alman rahip ve hidroterapist

SEBORRHEA : English Turkish

n. aşırı derecede yağlı salgı çıkarımı, yağ salgı bezlerinden aşırı derecede yağlı madde salgılama

SEBORRHEIC : English Turkish

adj. aşırı derecede yağlı salgı çıkarımı ile alakalı, yağ salgı bezlerinden aşırı derecede yağlı madde salgılamakla alakalı

SEBORRHOEA : English Turkish

n. aşırı derecede yağlı salgı çıkarımı, yağ salgı bezlerinden aşırı derecede yağlı madde salgılama

SEBORRHOEIC : English Turkish

adj. aşırı derecede yağlı salgı çıkarımı ile alakalı, yağ salgı bezlerinden aşırı derecede yağlı madde salgılamakla alakalı

SEBUM : English Turkish

n. yağ içeren salgı bezlerinde salgılanan yağlı salgı maddesi

SEC : English Turkish

saniye

SEC : English Turkish

adj. sek, dry, buruk

SEC. : English Turkish

n. saniye, dakikanın 60'ta birine eşit zaman birimi; an

SECAM : English Turkish

televizyon yayınları için üç başlıca standarttan biri (başlıca Fransa'da, Orta Doğu'da ve Doğu Avrupa'da kullanılan)