Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SECOND FOREIGN LANGUAGE : English Turkish

ikinci yabancı dil, öğrenilmiş ilk yabancı dile ilaveten okulda öğrenilen bir başka yabancı dil

SECOND GEAR : English Turkish

ikinci vites, bir araçtaki vitesin ikinci pozisyonu, motor ve tekerlekler arasındaki merkezi değiştirme ilişkisi

SECOND GENERATION COMPUTERS : English Turkish

ikinci nesil bilgisayarlar, transistörlerle çalıştırılan ve 1960'larda geliştirilen bilgisayarlar

SECOND HALF : English Turkish

ikinci yarı, sadece iki bölümden oluşan bir oyunun ikinci ve son bölümü (Spor)

SECOND HAND : English Turkish

saniye ibresi

SECOND HELPING : English Turkish

ikinci servis, ilave hizmet, ikinci porsiyon (gıda ile alakalı)

SECOND IN COMMAND : English Turkish

kumandan muavini

SECOND LEAGUE : English Turkish

ikinci lig, ulusal lig, büyük uluslararası lig olmayan lig

SECOND LIEUTENANT : English Turkish

teğmen

SECOND MARRIAGE : English Turkish

n. ikinci evlilik

SECOND MATE : English Turkish

ikinci eş, bir denizci için ikinci rütbe

SECOND MORTGAGE : English Turkish

ikinci ipotek, ikinci morgıç, ilave morgıç, bir mülkiyet üzerine ipotek koydurarak alınan ikinci kredi

SECOND NAME : English Turkish

n. ikinci isim, soyadı, aşle ismi, son isim, soyadı; kişinin ikinci ilk adı, ikinci verilmiş isim

SECOND NATURE : English Turkish

gelenek, görenek, adet, alışkanlık

SECOND NOTICE : English Turkish

ikinci ikaz, ikinci uyarı, ikinci duyuru, ikinci bildiri

SECOND OPINION : English Turkish

ikinci fikir, ilave tavsiye, ilave tanı (Tıp)

SECOND PAPERS : English Turkish

ikinci kağıtlar, Amerikan vatandaşlığı almak için son evraklar

SECOND PART : English Turkish

ölüm 2, ikinci parça

SECOND PERSON : English Turkish

ikinci şahıs [gram.]

SECOND PHASE : English Turkish

ikinci safha, sonraki safha

SECOND PLACE : English Turkish

ikinci yer, sonraki yer, sonraki en iyi, ikinci en iyi ödülü, gümüş madalya

SECOND PLACE FINISH : English Turkish

ikincilikle bitiriş, ikinci en iyi sonucu ile sonlanma

SECOND PRIZE : English Turkish

n. ikincilik ödülü, ikincilik, ikinci yer, neredeyse en iyi pozisyon, gümüş madalya, yardımcı pozisyon

SECOND QUARTER : English Turkish

ikinci çeyrek, dört eşit parçanın ikinci parçası; üç aylık ikinci periyot; dört bölümlü bir oyunda ikinci bölüm (Spor)

SECOND QUARTERLY : English Turkish

ikinci çeyreksel, yılın ikinci çeyreği, Nisan Mayıs ve Haziran ayları