Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SECTARIAN : English Turkish

adj. mezhep, hizipçi, tarikatçı, tutucu, bağnaz, tarikatla ilgili

SECTARIANISM : English Turkish

n. tarikatçılık

SECTARY : English Turkish

n. dini bir mezhebin üyesi (özellikle inanç karşıtı veya heretik olarak görülen biri)

SECTILE : English Turkish

adj. pürüzsüz bir şekilde kesilebilir

SECTILITY : English Turkish

n. pürüzsüz bir şekilde kesilebilme kabiliyeti

SECTION : English Turkish

n. kesit, kesim, kesme, kısım, bölüm, bölme, bölge, alt şube, manga, kompartıman

SECTION : English Turkish

v. bölmek, kısımlara ayırmak

SECTION GANG : English Turkish

n. demiryolu hattının belirli bir bölümünün bakım ve idamesinden ve korunmasından sorumlu demiryolu çalışanı tayfası

SECTION MARK : English Turkish

n. bölüm işareti, çengel işareti

SECTION OF FIRE : English Turkish

ateş bölgesi, bir asker veya askerler grubuna o bölge içerisindeki hedeflere ateş etmeleri için tahsis edilen sektör

SECTION ORDERLY CADET : English Turkish

kendi sınıfı için aday olarak hizmet eden subay eğitim kursundaki asker

SECTION PAPER : English Turkish

grid kağıdı, grafik kağıdı

SECTIONAL : English Turkish

adj. bölümsel, bölgesel, ayrılabilir, parçalı, kombine, birkaç parçadan oluşmuş

SECTIONAL FURNITURE : English Turkish

irkaç parçalı mobilya, ayrılabilir parçalı mobilya

SECTIONALISE : English Turkish

v. coğrafi bölgelere bölmek, coğrafi bölgelere bölünmek; bölgesel yapmak, yerelleştirmek (ayrıca sectionalize)

SECTIONALISED : English Turkish

adj. coğrafi bölgelere bölünmüş; bölgesel yapılmış, yerelleştirilmiş (ayrıca sectionalized)

SECTIONALISM : English Turkish

n. bölgecilik

SECTIONALIZATION : English Turkish

n. coğrafi bölgelere bölünme; bölgesel yapma eylemi, yerelleştirme

SECTIONALIZE : English Turkish

v. coğrafi bölgelere bölmek, coğrafi bölgelere bölünmek; bölgesel yapmak, yerelleştirmek (ayrıca sectionalise)

SECTIONALIZED : English Turkish

adj. coğrafi bölgelere bölünmüş; bölgesel yapılmış, yerelleştirilmiş (ayrıca sectionalised)

SECTIONALLY : English Turkish

adv. bölümlere göre, bölgelere göre, bölgesel olarak

SECTIONED : English Turkish

adj. kesilmiş, dilimlenmiş; bölünmüş, parçalara ayrılmış

SECTIONING : English Turkish

n. kesme, dilimleme hareketi; parçalarına ayırma, bölme

SECTOR : English Turkish

n. sektör, işkolu, bölge, daire dilimi, dilim, ölçüm teleskopu

SECTORAL : English Turkish

adj. sektörel, bir sektörle alakalı; bir alt bölüme ait; bir bölge veya mahale ait