Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SECOND ADAR : English Turkish

ikinci ay, bir Yahudi artık yılı içinde Adar'ın ikinci ayı

SECOND ADVENT : English Turkish

n. ikinci diriliş, (Hristiyanlık) yaşayanları ve ölüleri yargılamak için Hz. İsa'nın dünyaya dönüşü, İkinci Geliş, Parousia

SECOND ALIYAH : English Turkish

ikinci Alliyah,
1914 yılları arasında İsrail'e göç dalgası

SECOND AMENDMENT : English Turkish

ikinci anayasa değişikliği, ABD anayasa değişikliği (vatandaşlara silah taşıma hakkı sağlayan)

SECOND BALLOT : English Turkish

n. ikinci oylama, bir seçimde ilk rauntda hiçbir aday yeterli çoğunluğa ulaşamadığı zaman oy verme işleminin ikinci rauntu

SECOND BEST : English Turkish

adj. ikinci en iyi, ikinci kalite

SECOND BIRTH : English Turkish

ikinci doğum, bir insanın yeni bir hayat yaşamasına sebep olan ruhani olarak yeniden doğum

SECOND CAREER : English Turkish

ikinci kariyer, zaten başka bir alanda uzmanlaşmışken yaşlı bir insanın girdiği yeni uzmanlık alanı

SECOND CHAMBER : English Turkish

n. (Birleşik Krallık) ikinci oda, üstteki ev, iki meclisli yasama organının iki kolundan biri (genellikle daha az temsil kabiliyetli ve daha az üyeli olanıs)

SECOND CHANNEL : English Turkish

ikinci kanal, kişisel olarak sahip olunan televizyon kanalı

SECOND CHAPTER : English Turkish

ikinci bölüm, bölüm 2

SECOND CHILDHOOD : English Turkish

n. bunama, bunaklık

SECOND CLASS : English Turkish

n. ikinci mevki, orta derece ile mezuniyet

SECOND CLASS MAIL : English Turkish

n. dergi ve gazete postası [amer.], adi posta [brit.]

SECOND CLASS SEAMAN : English Turkish

ikinci sınıf denizci, donanmada ikinci rütbede olan asker

SECOND COAT OF PAINT : English Turkish

n. ikinci kat boya

SECOND COMING : English Turkish

n. ikinci geliş, (Hristiyanlık) yaşayanları ve ölüleri yargılamak için Hz. İsa'nın dünyaya dönüşü, İkinci Geliş, Parousia

SECOND COUSIN : English Turkish

kardeş torunu

SECOND CROP : English Turkish

n. ikinci mahsül, biçildikten sonra aynı sezonda ekinlerin veya otların ikinci kez büyümesi

SECOND DEGREE : English Turkish

adj. ikinci derecede

SECOND DEGREE BURNS : English Turkish

ikinci derecede yanıklar

SECOND DEGREE MURDER : English Turkish

n. ikinci dereceden cinayet, kasıtsız adam öldürme

SECOND DIMENSION : English Turkish

ikinci boyut, genişlik, genellikle uzunluk ve yükseklik arasında söylenen boyut

SECOND FIDDLE : English Turkish

ecede rol oynayan, ikinci derecede rol oynayan

SECOND FLOOR : English Turkish

ikinci kat, kat numarası iki, seviye numarası 2