Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SENTIENTLY : English Turkish

adv. hassas bir şekilde, duygulara cevap veren bir tarzda

SENTIMENT : English Turkish

n. hassaslık, duyarlılık, duygusallık, his, duygu

SENTIMENTAL : English Turkish

adj. duygulara hitap eden, duygulu, içli, duygusal, hissi

SENTIMENTALISATION : English Turkish

n. duygusal bir şekilde davranma eylemi, duygulara hitap eden özellikler yükleme eylemi; duygusal şekilde hareket etme eylemi, abartılmış hisleri ifade etme eylemi (ayrıca sentimentalization)

SENTIMENTALISE : English Turkish

v. duygusallaştırmak, aşırı hassas davranmak, duygusal şekilde davranmak, duygusal özellikler yüklemek; duygusal şekilde davranmak, abartılmış hisleri ifade etmek (ayrıca sentimentalize)

SENTIMENTALISM : English Turkish

n. hislilik, akıldan duyguyu üstün tutma eğilimi

SENTIMENTALIST : English Turkish

n. akıldan duyguyu üstün tutan kimse

SENTIMENTALITY : English Turkish

n. aşırı duygusallık, duyarlılık

SENTIMENTALIZATION : English Turkish

n. duygusal bir şekilde davranma eylemi, duygulara hitap eden özellikler yükleme eylemi; duygusal şekilde hareket etme eylemi, abartılmış hisleri ifade etme eylemi (ayrıca sentimentalisation)

SENTIMENTALIZE : English Turkish

v. duygusallaştırmak, aşırı hassas davranmak

SENTIMENTALLY : English Turkish

adv. duyguyla, hisle, hissetme ile, duygusal bir tarzda

SENTIMENTS : English Turkish

n. fikir, kanı, düşünce, görüş

SENTINEL : English Turkish

n. koruyucu, nöbetçi, başlangıç simgesi [bilg.], bitiş simgesi [bilg.]

SENTRY : English Turkish

n. nöbetçi, nöbet

SENTRY BOX : English Turkish

nöbetçi kulübesi

SENTRY GO : English Turkish

nöbet

SEO : English Turkish

arama motorlarının arama sonuçlarında web sitenin görüntülenme derecesini yükseltmek için tasarlanmış bir web sitesi ile ilgili hedeflenen anahtar deyim ve kelimelerin seçim süreci

SEOUL : English Turkish

n. Seul, Güney Kore'nin başkenti

SEP : English Turkish

n. Eylül, Gregoryan takviminde dokuzuncu ay

SEPAL : English Turkish

n. çanak yaprağı, sepal

SEPALOID : English Turkish

adj. çiçek yaprağının koruyucu dış katmanı ile alakalı (Botanik)

SEPARABILITY : English Turkish

n. ayrılabilirlik

SEPARABLE : English Turkish

adj. ayrılabilir

SEPARABLE SPACE : English Turkish

ayrılabilir alan, ayrı parçalara bölünebilir alan (Matematik)

SEPARABLE VARIABLES : English Turkish

ayrılabilir değişken, ayrılabilir bilinmeyen (Matematik)