Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SENSITIZER : English Turkish

n. katalitik bir reaksiyonun başlangıcını hızlandıran madde (katalizörden başka); ilk hassasiyetin ortaya çıkmasını takiben ikinci kez meydana gelişinde alerjik dermatitlere sebep olan alerjen (ayrıca sensitiser)

SENSITOMETER : English Turkish

n. zarın hassasiyetini ölçmek için kullanılan cihaz

SENSITOMETRIC : English Turkish

adj. zarın hassasiyetini ölçmekle alakalı

SENSOR : English Turkish

n. sensor, algılayıcı, dedektör

SENSORIAL : English Turkish

adj. duyulara ait, duyusal, duyumsal, algısal

SENSORIALLY : English Turkish

adv. duyular vasıtasıyla; duyu sistemi ile; hassas bir şekilde, duyarlı bir şekilde

SENSORIMOTOR : English Turkish

adj. duyusal dürtüler tarafından sebep olunan motor tepkilerle alakalı (Psikoloji)

SENSORIUM : English Turkish

n. duyu merkezi, algı merkezi, beyin

SENSORY : English Turkish

adj. duyulara ait, duyusal, duyumsal, algısal

SENSORY DEPRIVATION : English Turkish

duyu yoksunluğu, vücudun tüm hislerinin suni yöntemlerle kesilmesi durumu

SENSORY NERVE : English Turkish

n. duyu siniri, alıcıdan merkezi sinire doğru tepkileri taşıyan getiren sinir

SENSORY VISION : English Turkish

görme duyusu, gözleri ile bakma, görsel yardım almaksızın görme

SENSU : English Turkish

adv. (Latince)
ın hissi içerisinde (Taksonomi)

SENSU STRICTO : English Turkish

adv. (Latince) katı bir hisle, dar bir hassasiyetle

SENSUAL : English Turkish

adj. şehvetli, zevk düşkünü, duygusal, hissi, şehvete düşkün, nefsine düşkün, bedensel, tensel

SENSUAL DESIRE : English Turkish

cinsel dürtüler, şehveni arzular

SENSUALISATION : English Turkish

n. şehvenileştirme işlemi; bedensel veya tensel olma durumu (ayrıca sensualization)

SENSUALISE : English Turkish

v. tensel olmasına sebep olmak, tenselleştirmek, şehvenileştirmek; maddeci bir tarzda bir resmi veya bir heykeli temsil etmek (ayrıca sensualize)

SENSUALISM : English Turkish

n. tensellik, fiziksel ve duyusal zevklere indirgeme; iyiliğe duyuların tatmini ile hüküm verilebileceği kuralı (Felsefe)

SENSUALIST : English Turkish

n. şehvet düşkünü kimse, zekine düşkün kimse, duyumculuk yanlısı

SENSUALISTIC : English Turkish

adj. fiziksel ve duyusal zevklere indirgeme ile alakalı; iyiliğe duyuların tatmini ile hüküm verilebileceği kuralı ile alakalı (Felsefe)

SENSUALITY : English Turkish

n. duygusallık, şehvet, nefsine düşkünlük, bedensel zevklere düşkünlük

SENSUALIZATION : English Turkish

n. şehvenileştirme işlemi; bedensel veya tensel olma durumu (ayrıca sensualisation)

SENSUALIZE : English Turkish

v. şehvanileştirmek

SENSUALLY : English Turkish

adv. kavranabilir bir şekilde, duyularla algılanabilir bir tarzda; duyusal tatmin arayan bir tarzda; şehveni bir şekilde, şehvet uyandırıcı bir şekilde, cinsel ve fiziksel zevklere aşırı derecede indirgeme ile