English Turkish
SETTLING ACCOUNTS : English Turkish
hesapları kapatma, banka ile yapılan düzenlemeleri sonlandırma
SETTLING ACCOUNTS WITH : English Turkish
n. hesaplaşma
SETTLING DAY : English Turkish
hesaplaşma günü
SETTLING DOWN : English Turkish
kurum, kuruluş, kurma; dibe düşme; yerleşme; rahatlama, sakinleşme
SETTLING THE DIFFICULTIES : English Turkish
zorkulları aşma, problemleri çözme
SETTLING THE DISPUTE : English Turkish
ihtilafı çözme, tartışmayı sonlandırma
SETTLINGS : English Turkish
n. çökelti, posa, tortu
SETTLOR : English Turkish
n. mülkünü vasiyetle bırakan kimse
SETUP : English Turkish
n. ayarlama, düzenlemele, yapı, organizasyon; oyun, işletme, önceden belirlenmiş çıktı ile sahnelenmiş olay; yazılım ve donanım konfigürasyonu (Bilgisayar)
SETUP TYPE : English Turkish
askıya hazırlama, baskıdan önce baskı harflerini düzenleme
SEURAT : English Turkish
n. Georges Seurat (
91), Fransız neoempresyonist ressam, noktacılığın geliştiricisi; bir soyadı
SEVEN : English Turkish
n. yedili
SEVEN BRANCH CANDELABRUM : English Turkish
yedi kollu şamdan, tapınakta aydınlatma için kullanılan altın mumluk; israil devletinin sembolü
SEVEN DAY WONDER : English Turkish
yedi gün mucizesi, mucizeler, çok büyük mucize
SEVEN DAYS OF MOURNING : English Turkish
matemin yedi günü, ölüm için yas tutulan yedi günlük dönem
SEVEN DEADLY SINS : English Turkish
yedi ölümcül günah, şeytanın/kötülüğün dünyadaki yedi ana kategorisi veya ölçüsü (Hristiyanlık)
SEVEN DEITIES OF GOOD LUCK : English Turkish
n. (japonya) iyi şansın yedi ilahı, Talihin Yedi Tanrısı, japonya'da insanlara mutluluk ve iyi şans getirdiğine inanılan seçişmiş ilahlar grubu (Ebisu, Daikokuten, Bishamonten, Benzaiten, Fukurokuju, Jurojin ve Hotei)
SEVEN GODS OF FORTUNE : English Turkish
n. talihin yedi tanrısı, (Japonya) yedi iyi şans tanrısı, Japonya'da insanlara iyi şans ve mutluluk getirdiğine inanılan seçme tanrılar grubu (Ebisu, Daikokuten, Bishamonten, Benzaiten, Fukurokuju, Jurojin ve Hotei)
SEVEN LEAGUE BOOTS : English Turkish
yedi fersahlık çizmeler, peri masalındaki giyenin bir adımda yedi fersah ileri gidebileceği çizmeler
SEVEN MONTHS PREGNANT : English Turkish
yedi aylık hamile, hamileliğinin yedinci ayında, hamileliğin gelişmiş/ileri evresi
SEVEN SEAS : English Turkish
yedi denizler, dünyanın tüm okyanusları
SEVEN SPECIES : English Turkish
yedi ürün türü, İsrail'in methedilen mahsülleri olarak İncil'de bahsedilen yedi ürün türü (buğday, arpa, asma, incir, nar, zeytin, yağ, bal)
SEVEN TIMES : English Turkish
yedi kez, yedi ayrı durumda
SEVEN UP : English Turkish
n. 7UP, karbonatlı limon aromalı alkolsüz bir içeceğin marka ismi
SEVEN WISDOMS : English Turkish
yedi hikmet, Orta çağ'ın yedi bilimi (aritmetik, mühendislik, müzik, astronomi, doğa, ilahiyat, ve siyaset bilimi); bilimlerin hepsi, insan bilgisinin tamamı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani