English Turkish
SHAME ON YOU : English Turkish
ayıp, utan, yazıklar olsun
SHAME ON YOU! : English Turkish
kendinden utan, utanmalısın!
SHAME THE DEVIL : English Turkish
şeytanı şaşırtmak, Şeytanı utandırmak
SHAMED HIM : English Turkish
onu utandırmış, onu aşağılamış
SHAMEFACED : English Turkish
adj. utangaç, utanmış, mahçup, utançtan kızarmış
SHAMEFACEDLY : English Turkish
adv. utanmış veya utangaç bir tarzda; ürkek bir şekilde, utangaç bir şekilde
SHAMEFACEDNESS : English Turkish
n. utanmış olma durumu, aşağılama, aşağılanma, suçluluk; utangaçlık, ürkeklik
SHAMEFUL : English Turkish
adj. utandırıcı, utanç verici, yüz kızartıcı, ayıp, rezil, kepaze
SHAMEFUL BEHAVIOR : English Turkish
utanç verici davranış, onursuz ve rezil davranış
SHAMEFUL CONDUCT : English Turkish
utanç verici davranış, onursuz ve rezil davranış
SHAMEFUL DEED : English Turkish
utanç verici iş, utandıran davranış, bir kimsenin utanmasına sebep olan davranış
SHAMEFUL SIGHT : English Turkish
utanç verici manzara, görülen utanç verici şey, rezil manzara
SHAMEFULLY : English Turkish
adv. rezil bir şekilde, utanç içerisinde olacak şekilde, namussuz bir şekilde, onursuz bir şekilde
SHAMEFULNESS : English Turkish
n. rezillik, utanç, ayıp, uygunsuzluk, ahlaksızlık
SHAMELESS : English Turkish
adj. terbiyesiz, utanmaz, yüzsüz, edepsiz, arsız
SHAMELESSLY : English Turkish
adv. utanmaz bir şekilde, saygısız bir şekilde, ahlaksız bir şekilde; prensipleri olmaksızın
SHAMELESSNESS : English Turkish
n. utanmazlık, yüzsüzlük, edepsizlik, arsızlık
SHAMGAR COMMISSION : English Turkish
Shamgar komisyonu, İsrail Başbakanı Rabin cinayetinde sorumluluk ve ihmali tespit etmek için oluşturulan araştırma komisyonu
SHAMGAR COMMITTEE : English Turkish
Shamgar komitesi, Machpela Mağarası katliamını (Şubat 1994'te) soruşturan araştırma komitesi
SHAMING : English Turkish
adj. rezil eden; utandıran; aşağılayıcı, küçük düşürücü, utanca sebep olan
SHAMIR : English Turkish
n. Şamir, bir soyadı; Yitzchak Shamir (1915 doğumlu), İsrailli politikacı, İsrail'in eski başbakanı (
1984,
1992)
SHAMMED : English Turkish
adj. sahtekar, dolandırıcı, hilekar; sahte, yapmacık, taklit edilmiş
SHAMMED RIGHTEOUSNESS : English Turkish
yalancı sofuluk, dindarlık taslama, iki yüzlülük, riyakarlık
SHAMMER : English Turkish
n. sahtekâr, düzenbaz, numaracı, yapmacık tavırlı, iki yüzlü, riyakâr kimse
SHAMMY : English Turkish
n. süet, güderi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani