Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHANK'S MARE : English Turkish

n. insanın kendi bacakları

SHANK'S PONY : English Turkish

n. shank's pony, insanın kendi bacakları, shank's mare; ayakla yürüme eylemi

SHANKED : English Turkish

adj. sert bir şekilde sağa vuran (golf topu); baldırdan et kesmek (bacaktan et kesmek)

SHANKS' MARE : English Turkish

n. shank's pony, insanın kendi bacakları, shank's mare

SHANKS' PONY : English Turkish

n. shank's pony, insanın kendi bacakları; ayakla yürüme eylemi

SHANNY : English Turkish

n. Avrupa'da bulunan balık türü (ayrıca pulsuz blenny olarak bilinen)

SHANTUNG : English Turkish

n. sert bir yüzeyi olan ağır ipek kumaş

SHANTY : English Turkish

n. baraka, gecekondu, kulübe, heyamola, gemici şarkısı

SHANTYTOWN : English Turkish

n. gecekondu mahallesi

SHAPABLE : English Turkish

adj. şekillendirilebilir, biçimlendirilebilir, kalıba dökülebilir

SHAPE : English Turkish

n. form, şekil, biçim, dış görünüş, endam, maske, düzgün biçim, durum, model, kalıp

SHAPE : English Turkish

v. şekil vermek, şekil almak, biçimlendirmek, şekillendirmek, düzenlemek, yönlendirmek, şekillenmek, kalıbını almak, biçim almak, ortaya çıkmak, gelişmek

SHAPE FORTH : English Turkish

ana hatlarıyla belirtmek, taslağını çizmek, genel bir şekil vermek

SHAPE ONE'S COURSE : English Turkish

kendi yoluna karar vermek, kendi yolunu belirlemek,
a doğru gitmek

SHAPE OUT : English Turkish

içimlendirmek, şekillendirmek, kalıba dökmek, tasarlamak

SHAPE UP : English Turkish

gelişmek, yolunda gitmek

SHAPEABLE : English Turkish

adj. şekillendirilebilir, biçimlendirilebilir, kalıba dökülebilir

SHAPED : English Turkish

adj. biçimli, şeklinde

SHAPELESS : English Turkish

adj. şekilsiz, biçimsiz, çirkin, göze hoş gelmeyen

SHAPELESSLY : English Turkish

adv. şekilsiz, belirli bir şekli olmadan

SHAPELESSNESS : English Turkish

n. şekilsizlik

SHAPELINESS : English Turkish

n. çekici bir şekli veya biçimi olması durumu veya özelliği

SHAPELY : English Turkish

adj. biçimli, şekilli, düzgün, güzel, yakışıklı

SHAPER : English Turkish

n. şekil verici, eğeleme mengenesi, vargel tezgâhı, planyacı, frezeci

SHAPING : English Turkish

n. şekillendirme, biçimlendirme; bir şekil yaratma eylemi; bir şeyin şeklini tanımlama