English Turkish
SHARECROP : English Turkish
v. ortakçı olarak toprağı ekmek
SHARECROPPER : English Turkish
n. ortakçı, toprak kirasını ürünle ödeyen çiftçi
SHARECROPPING : English Turkish
n. çiftlik kiralayan, kiraladığı tarım arazisinin kirasını ürünlerinden pay vererek ödeyen
SHARED : English Turkish
adj. dağıtılmış, bölünmüş, bölüştürülmüş (iki veya daha fazla insan, grup, vb. arasında); müşterek olarak sahip olunmuş (iki veya daha fazla insan, grup, vb. tarafından)
SHARED INTEREST : English Turkish
genel kanı veya ilgi
SHARED LIBRARY : English Turkish
paylaşılmış kütüphane, ağ kullanıcıları tarafından bağlanılabilen kütüphane
SHARED RESOURCE : English Turkish
paylaşılmış kaynak, çeşitli programlar veya çeşitli ağ kullanıcıları tarafından aynı anda erişilebilir olan kaynak
SHAREHOLDER : English Turkish
n. hissedar, pay sahibi, ortak
SHAREHOLDING : English Turkish
n. şirket veya kurumların hisseleri şeklindeki hisseler
SHAREM-A-SHEIKH : English Turkish
Sina Yarımadası'nda bulunan küçük körfez
SHAREOUT : English Turkish
n. pay, hisse, taksim
SHARER : English Turkish
n. paylaşan kimse
SHARES THE SAME OPINION : English Turkish
aynı fikri paylaşan, yanı şeye inanan, genel kanı ile aynı görüşte olan, aynı şeyi düşünen
SHARET : English Turkish
n. bir soyadı (İbranice)
SHAREWARE : English Turkish
n. İnternet üzerinden ücretsiz olarak erişilebilen fakat deneme kullanımı süresi dolduktan sonra kayıt için nominal ücret talep edilen yazılım (Bilgisayar)
SHAREWARE PROGRAM : English Turkish
kamuya bedava olarak sunulan fakat telif hakları şirket tarafından elinde tutulan bilgisayar programı
SHAREWARE SOFTWARE : English Turkish
kamuya bedava olarak sunulan fakat telif hakları şirket tarafından elinde tutulan bilgisayar programı
SHARIA : English Turkish
n. (Islam) Kuran'a dayanan yasa kitabı; İslam'ın günlük yaşamın nasıl olması gerektiğini kapsayan kutsal yasaları
SHARIAH : English Turkish
n. (Islam) Kuran'a dayanan yasa kitabı; İslam'ın günlük yaşamın nasıl olması gerektiğini kapsayan kutsal yasaları
SHARING : English Turkish
n. iştirak
SHARING OUT : English Turkish
n. paylaştırma
SHARK : English Turkish
n. köpekbalığı, dolandırıcı, otlakçı, bedavacı, işinin ehli, usta
SHARK OIL : English Turkish
n. köpekbalığı yağı, köpekbalığı karaciğerinden elde edilen yapışkan sarımsı kahverengi yağ
SHARK RAY : English Turkish
Atlantik ve Pasifik ve Akdeniz'de bulunan Amerikan pazar balığı
SHARK REPELLENT : English Turkish
köpekbalığı uzaklaştırıcı, düşmanca bir ele geçirmede teşebbüsleri savuşturmak için şirket yönetimi tarafından kullanılan metodlar (Finans)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani