English Turkish
SHARK WATCHER : English Turkish
köpekbalığı gözcüsü, düşmanca şirketi ele geçirme teşebbüslerinin erken tespitinde uzmanlaşmış şirket (Finans)
SHARKER : English Turkish
n. dolandırıcı, aldatan kimse, dolandırıcı, dolandıran kimse
SHARKSKIN : English Turkish
n. köpekbalığı derisi; pürüzsüz yapay ipek veya asetat kumaş
SHARON : English Turkish
n. bir bayan ismi; bir soyadı
SHARP : English Turkish
n. Sharp Şirketi, dünya çapında ofisleri ve işletmeleri olan Japon şirketi (1912 yılında Tokuji Hayakawa tarafından Japonya'da kurulan), ev ve iş kullanımı için elektronik parçalar üreticisi
SHARP : English Turkish
n. kaba kepek, diyez nota, yarım ton inceltilmiş ses
SHARP : English Turkish
v. tizleştirmek, hile yapmak, oyunda hile yapmak, üçkâğıtçılık yapmak
SHARP : English Turkish
adj. keskin, açıkgöz, kesici, sivri, göze çarpan, bariz, sek, ekşi, sert, şiddetli, seri, çabuk, net, eli çabuk, tez canlı, coşkun, zeki, uyanık, kurnaz, dolandırıcı, hileli, ince, tiz, diyez, zarif, kibar, şık
SHARP : English Turkish
adv. tam, dakikası dakikasına, sertçe, şiddetle, aniden, birden, dikkatlice, yarım ton ince olarak
SHARP ANSWER : English Turkish
n. sert cevap
SHARP AS A NEEDLE : English Turkish
iğne gibi sivri, keskin, sivri
SHARP AS A RAZOR : English Turkish
ustura gibi keskin, bışak kadar keskin; keskin, sivri; kurnaz, şeytan; esprili, nükteli, istekli, hevesli
SHARP BEND : English Turkish
keskin viraj
SHARP CRITICISM : English Turkish
keskin eleştiri, sert eleştiri veya yorum, sert kritik
SHARP CUT : English Turkish
keskin, keskin kesilmiş, belirgin
SHARP EDGE : English Turkish
keskin kenar, sivri kenar, sivriltilmiş uç
SHARP EDGED : English Turkish
adj. keskin, keskin kenarlı
SHARP EYED : English Turkish
keskin bakışlı, keskin gözlü
SHARP MIND : English Turkish
keskin zeka, keskin bir zekası olan, keskin zekalı
SHARP MINDED : English Turkish
zeki, keskin zekalı, zekice
SHARP POINTED : English Turkish
adj. sivri
SHARP PRACTICE : English Turkish
elirsiz iş, şüpheli iş
SHARP SET : English Turkish
adj. keskin, çok aç, düşkün, sert
SHARP SHOOTER : English Turkish
n. keskin nişancı
SHARP SIGHTED : English Turkish
keskin bakışlı, keskin gözlü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani