Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHAPING MACHINE : English Turkish

n. biçimlendirme makinası, metal veya tahtaya şekil vermek için kullanılan alet, şekillendirici

SHAQ : English Turkish

n. Shaquille O'Neal, Shaquille Rashaun O'Neal (1972 doğumlu), Los Angeles Lakers'da oynamış ABD'li ünlü basketbolcu

SHAQUILLE O'NEAL : English Turkish

n. Shaquille Rashaun O'Neal (1972 doğumlu), Los Angeles Lakers'da oynamış ABD'li ünlü basketbolcu, lakabı "Shaq"

SHAQUILLE RASHAUN O'NEAL : English Turkish

n. Shaquille O'Neal (1972 doğumlu), Los Angeles Lakers'da oynamış ABD'li ünlü basketbolcu, lakabı "Shaq"

SHARABLE : English Turkish

adj. ayrılabilir, bölünebilir

SHARD : English Turkish

n. çömlek kırığı, böcek kanadı zarfı

SHARE : English Turkish

n. pay, hisse, sermaye payı, katılım, kâr payı, hisse senedi, saban demiri

SHARE : English Turkish

v. paylaşmak, bölüşmek, katılmak, iştirak etmek, ortak kullanmak

SHARE AND SHARE ALIKE : English Turkish

herşeyi eşit bir şekilde dağıtmak

SHARE CAPITAL : English Turkish

şirket hisselerinin toplam ön/yüzey değeri

SHARE CERTIFICATE : English Turkish

hisse senedi

SHARE EXPENSES : English Turkish

harcamaları paylaşmak, maliyetleri çeşitli insanlar arasında dağıtmak

SHARE HIS BREAD AND SALT : English Turkish

ekmeğini ve tuzunu paylaşmak, yemeğini paylaşmak

SHARE IN : English Turkish

katılmak, ortak olmak, pay sahibi olmak, hissesi olmak

SHARE ISSUE : English Turkish

ir şirketin hisse senedi piyasasına girmesi, bir şirketin hisselerinin borsaya sunulması

SHARE LIST : English Turkish

orsa cetveli

SHARE MARKET : English Turkish

n. borsa, sermaye piyasası, hisse senedi piyasası

SHARE OUT : English Turkish

pay etmek, paylaşmak, paylaştırmak, bölüşmek, bölüştürmek, taksim etmek

SHARE PREMIUM FUND : English Turkish

hisse öncelikli fon, hisseler için mevcut değerlerinin üzerinde ödenmiş toplam tutarı gösteren bilanço üzerinde alt cümle (Muhasebe)

SHARE PROFITS : English Turkish

v. kazancı paylaşmak, finansal kazanımları paylaşmak, kazançlardan bir pay veya hisse almak

SHARE THE BED OF : English Turkish

yatağını paylaşmak,
ile uyumak, aynı yatakta yatmak

SHARE WATER SUPPLIES : English Turkish

su kaynaklarını paylaşmak, su rezervlerini bölmek

SHARE WITH : English Turkish

eraber idare etmek, içermek, genelle beraber kullanmak veya sahip olmak

SHAREABILITY : English Turkish

n. paylaşılabilirlik, bölüştürülebilirlik

SHAREABLE : English Turkish

adj. bölüştürülebilir, paylaştırılabilir