Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHORTCOMING : English Turkish

n. noksan, eksiklik, kusur, ihmal

SHORTCUT : English Turkish

n. kestirme yol, kestirme

SHORTCUT KEY : English Turkish

kestirme tuş, bir komutu yerine getirmek veya bir programı aktif hale getirmek için kullanılan tuş kombinasyonu

SHORTDATED : English Turkish

adj. kısa vadeli

SHORTDISTANCE : English Turkish

adj. yakına, kısa mesafeli

SHORTEN : English Turkish

v. kısaltmak, azaltmak, yelkeni sarıp küçültmek, yağ katarak kıvamına getirmek (un vb.), kısalmak, azalmak

SHORTEN SAIL : English Turkish

kısa yelkenler, kısaltılmış yelkenler, kısmen yelkenle yol almak, kısmen alçak yelkenler

SHORTENED : English Turkish

adj. kısaltılmış, azalmış, kısalaştırılmış

SHORTENED COURSE : English Turkish

kısaltılmış kurs/rota, bir kimsenin arzulanan sonuca daha hızlı elde etmesini sağlayan özel program

SHORTENED IMPERATIVE : English Turkish

kısaltılmış emir, kısaltılmış komut

SHORTENER : English Turkish

n. kısaltıcı, kısa yapan kimse, budayan kimse

SHORTENING : English Turkish

n. kısalma, kısaltma, azalma, una katılan yağ

SHORTEST DAY OF THE YEAR : English Turkish

yılın en kısa günü, kışın güneşin ekvatordan en uzak noktada olduğu zaman, kış gündönümü

SHORTFALL : English Turkish

n. eksik, açık

SHORTHAND : English Turkish

n. steno, stenografi

SHORTHAND : English Turkish

adj. steno bilen, steno, stenografi

SHORTHAND TYPIST : English Turkish

n. stenograf

SHORTHAND WRITER : English Turkish

n. stenograf daktilo

SHORTHORN : English Turkish

n. kısa boynuzlu sığır

SHORTIE : English Turkish

n. bodur, ufaklık, kısa elbise, kısa ceket

SHORTISH : English Turkish

adj. oldukça kısa

SHORTLIVED : English Turkish

adj. kısa ömürlü, kısa süreli

SHORTLY : English Turkish

adv. kısaca, sözün kısası, yakında, kabaca, tersçe

SHORTLY AFTER : English Turkish

adv. az sonra, hemen sonra, hemen ardından, birazdan

SHORTLY AFTERWARDS : English Turkish

kısa bir süre sonra, az sonra