Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SIFTING : English Turkish

n. elekten geçirme, eleme, ayıklama, inceleme

SIFTINGS : English Turkish

n. elekte kalan artıklar, kalburda kalan çerçöp

SIG : English Turkish

çok özellikli bir konuyu tartışmak için toplanan bir bilgisayar kullanıcıları grubunun alt bölümü

SIGAL : English Turkish

n. bir soyadı; bir bayan ismi (İbranice)

SIGH : English Turkish

n. iç çekiş, ah etme, derin bir nefes alma

SIGH : English Turkish

v. ah etmek, iç çekmek

SIGH FOR : English Turkish

v. hasret kalmak, özlemek, gözünde tütmek

SIGH OF RELIEF : English Turkish

derin bir nefes alma, rahat bir nefes alma

SIGHED FOR : English Turkish

adj. hasret, hasret kalmış

SIGHER : English Turkish

n. bir kimsenin rahatlama veya dert işareti olarak yüksek sesle içini çekmesi veya nefesini boşaltması

SIGHT : English Turkish

n. görme, görme yeteneği, görüş, göz, nazar, kanı, ibraz, görüntü, görünüş, görünüm, manzara, ümit, ihtimal, hal, nişangâh

SIGHT : English Turkish

v. görmek, gözlemlemek, gözlemek, bakmak, nişan almak, hedeflemek, ibraz etmek (çek vb.)

SIGHT A RIFLE : English Turkish

ir tüfeği nişan almak, bir tüfeği doğrultmak, bir tüfeği hedeflemek

SIGHT FOR SORE EYES : English Turkish

yaralı gözler için umut, seyredilmek için güzel şey, rahatlatan bakış

SIGHT HOUND : English Turkish

n. avını kokusundan değil görünüşünden kavalayıp avlayan av köpeği, dik dik bakan tazı

SIGHT JOGGER : English Turkish

n. koşarken veya koşu antrenmanı yaparken etrafına bkınan veya manzarayıda seyreden kimse, sightjogger

SIGHT JOGGING : English Turkish

n. koşarken veya antrenman koşusu yaparken çevreyi görme, sightjogging

SIGHT READ : English Turkish

v. bakarak çalmak, bakarak söylemek

SIGHT READING : English Turkish

görerek okuma, doğrudan basılı bir sayfadan okuma

SIGHT UNSEEN : English Turkish

önce görünmeksizin

SIGHTED : English Turkish

adj. görüşlü, görebilen, gören, görülen

SIGHTEDNESS : English Turkish

n. görme duyusunun normal kullanımı; gözle görüş

SIGHTHOLE : English Turkish

n. gözetleme deliği, içerisinden bakmak için küçük delik

SIGHTING : English Turkish

adj. nişan alma

SIGHTING TELESCOPE : English Turkish

n. gözetleme teleskopu, nişan teleskopu