Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SIDESTROKE : English Turkish

v. yan kulaç atmak, yanlamasına yüzmek

SIDESTROKE : English Turkish

n. yan kulaç, yan yüzme

SIDESWIPE : English Turkish

n. yandan darbe, yandan çarpma, iğneli söz, iğneleyici söz, dokunaklı söz

SIDESWIPE : English Turkish

v. yandan vurmak, yandan çarpmak

SIDETRACK : English Turkish

n. manevra hattı, yan yol

SIDETRACK : English Turkish

v. treni yan yola geçirmek, önemsiz işlerle uğraştırmak, geciktirmek, ertelemek, caydırmak

SIDEVIEW MIRROR : English Turkish

n. yan aynası [aut.]

SIDEWALK : English Turkish

n. kaldırım

SIDEWALK ARTIST : English Turkish

n. kaldırım ressamı

SIDEWALK SUPERINTENDENT : English Turkish

n. kaldırım mühendisi, sokak serserisi

SIDEWALL : English Turkish

n. tekerleğin yanakları, tekerlek jant ve yere basış arasındaki bir tekerin yan bölümü; birşeyin kenarını oluşturan duvar

SIDEWARD : English Turkish

adv. yana doğru, yanlamasına, yana, yan yan, yandan

SIDEWARD : English Turkish

adj. yana doğru, yanlamasına, yan

SIDEWARDS : English Turkish

adv. yana, yana doğru, yanlamasına, yan yan, yandan

SIDEWAYS : English Turkish

adv. yanlamasına, yan yan, yandan, yana

SIDEWINDER : English Turkish

n. yan yumruk, çıngıraklı yılan, kısa menzilli havadan atılan füze

SIDEWINDER FORCE FEEDBACK WHEEL : English Turkish

kısamenzilli mecburi geribesleme tekeri, oyucuların araba sürmeyi taklit ettikleri üç boyutlu bilgisayar oyunu (Microsoft tarafından üretilen)

SIDEWINDER FREESTYLE : English Turkish

kısamenzilli serbeststil, oyucuların araba sürmeyi taklit ettikleri üç boyutlu bilgisayar oyunu (Microsoft tarafından üretilen)

SIDEWISE : English Turkish

adv. yana, yana doğru, yan yan, yanlamasına, yandan

SIDGMORE : English Turkish

n. John Sidgmore, dünya çapındaki İnternet sunucusu UUNET'in Genel Müdürü; bir soyadı

SIDING : English Turkish

n. taraf tutma, tarafçılık, manevra hattı, yan hat

SIDING WITH : English Turkish

- destekleyen,
ile aynı fikirde olan

SIDLE : English Turkish

v. yan yana gitmek, sokulmak, yan yan gitmek

SIDLE ALONG : English Turkish

v. yan yan gitmek

SIDLE AWAY : English Turkish

v. yan yan kaçmak, sıvışmak