Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SLIM WAISTED : English Turkish

adj. ince belli

SLIMDOWN : English Turkish

n. rejim, perhiz

SLIME : English Turkish

n. balçık [geol.], çamur, sümük, sümüksü madde, yağcı, yaltakçı

SLIME : English Turkish

v. çamurlamak, çamurla sıvamak

SLIMEBAG : English Turkish

n. (Argo) rahatsızlık veren kimse, can sıkıcı kimse

SLIMEBALL : English Turkish

n. (Argo) rahatsızlık veren kimse, can sıkıcı kimse

SLIMFAST : English Turkish

n. hızlı incel, popüler kilo verme yöntemi

SLIMILY : English Turkish

adv. sümüğü akarak, salya sümük, yaltaklanarak

SLIMINESS : English Turkish

n. kayganlık, yapışkanlık, sümüksülük, sümüklülük, yaltaklanma

SLIMLINE : English Turkish

n. ince ve kullanışlı

SLIMLY : English Turkish

adv. zayıf bir tarzda, ince bir şekilde, bir deri bir kemik şeklinde

SLIMMING : English Turkish

adj. incelme, zayıflama

SLIMMING : English Turkish

n. incelme, zayıflama, rejim yapma

SLIMMING PROGRAM : English Turkish

incelme/zayıflama programı, kilo verme programı, diyet, özellikle kilo verme amacıyla tasarlanmış program

SLIMNESS : English Turkish

n. incelik, narinlik, zayıflık, azlık, yetersizlik, kıtlık

SLIMWARE : English Turkish

n. her Windows NT sistemini İnternet servis sağlayıcısı olarak çalışabilecek şekle getiren yazılım yaması (Seattle Lab tarafından geliştirilen); küçük bilgisayar programı (sıklıkla daha büyük programlarla aynı yeteneklere sahip olan)

SLIMY : English Turkish

adj. sümüksü, çamur gibi, çamurlu, balçıklı, sümüklü, pis, iğrenç, yaltakçı, iki yüzlü

SLIMY SALAMANDER : English Turkish

n. akciğersiz semender

SLING : English Turkish

n. sapan, sapanla atma, kol askısı, askı kayışı, bocurgat, sling, cinli koktelyl

SLING : English Turkish

v. sapanla atmak, atmak, halatla çekmek, bocurgat halatı ile çekmek, asmak, askıya almak

SLING INK : English Turkish

yazısında eleştirmek, çamur atmak (yazıda)

SLING MUD AT : English Turkish

çamur atmak, çamur sıçratmak

SLING ONE'S HOOK : English Turkish

araba çekmek

SLING ONESELF UP : English Turkish

kendini yukarı çekmek, tırmanmak, çıkmak

SLING OUT : English Turkish

dışarı fırlatmak, dışarı atmak