English Turkish
SLIP ONE'S COLLAR : English Turkish
gevşemek, rahatlamak, gevşetmek, açmak
SLIP ONE'S HAND INTO A POCKET : English Turkish
elini bir cebe daldırmak, elini bir cebe sokmak
SLIP OUT OF : English Turkish
v. pırtlamak
SLIP RING : English Turkish
n. kontak bileziği
SLIP ROAD : English Turkish
n. tâli yol, yan yol
SLIP ROPE : English Turkish
ağlama ipi, bağlama ipi
SLIP SMB. SMTH : English Turkish
v. gizlice vermek
SLIP STITCH : English Turkish
görünmez dikiş, gizli dikiş, kör dikiş
SLIP THE MEMORY : English Turkish
hafızayı silmek, unutmak, hafızadan kaybolmak, hafızayı sıfırlamak
SLIP THROUGH THE FINGERS : English Turkish
parmaklarının arasından kayıp gitmiş, açık ve anlaşılır olmayan bir tarzda gözden kaybolmuş
SLIP UP : English Turkish
v. hata yapmak, yanılmak, sürçmek
SLIPCASE : English Turkish
n. kitap kabı, kitabın kâğıt kabı
SLIPCOVER : English Turkish
n. kılıf, kitabın kâğıt kabı
SLIPKNOT : English Turkish
n. ilmek, ilmik
SLIPOVER : English Turkish
n. kazak, süveter, düğme veya diğer bağlayıcı malzemeler kullanmaksızın yapılan ve kolaylıkla giyilip çıkarılabilen elbiseler
SLIPPAGE : English Turkish
n. kayma, savrulma; birşeyin kaydığı mesafe veya miktar
SLIPPED : English Turkish
adj. mekandan sıvışan; (yaprak veya çiçekle alakalı) saplı, bir sapla resmedilen veya gösterilen (Hanedan Armacılığı)
SLIPPED DISC : English Turkish
disk kayması, omur kayması, bel fıtığı, kaymış disk
SLIPPED DISK : English Turkish
n. disk kayması, bel fıtığı, kaymış disk
SLIPPED HIS MEMORY : English Turkish
hafızasından çıkıp gitmiş, hafızasını silmiş, hafızasını sıfırlamış, hafızasından çıkartmış, hafızadan düşmüş
SLIPPED HIS MIND : English Turkish
aklından çıkıp gitmiş, hafızasını silmiş, hafızasını sıfırlamış, hafızasından çıkartmış, hafızadan düşmüş
SLIPPED INTO : English Turkish
yavaş yavaş gözden kaybolmuş, derece derece ve doğal şekilde meydana gelmiş
SLIPPED INTO A COMA : English Turkish
derece derece komaya girmiş, bilincini kaybetmiş, bitkisel hayata girmiş
SLIPPED THROUGH HIS FINGERS : English Turkish
parmaklarının arasından kayıp gitmiş, tam yakalayacakken parmaklarının arasından kaçmış, burnunun dibinden kaçmış
SLIPPER : English Turkish
v. terlikle dövmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani