Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SLUR OVER : English Turkish

üzerinde durmamak, önemsememek, hecelerini ayırt etmemek, ağzında yuvarlamak

SLURP : English Turkish

v. şapırdatarak yemek, ağzını şapırdatarak yemek, höpürdeterek içmek

SLURPEE : English Turkish

n. aromalı iri buz topaklarından yapılan donmuş ikramlık çeşidi

SLURRED : English Turkish

adj. belli belirsiz konuşmuş; ağzında yuvarlayarak konuşmuş; pürüzsüz ve düzgğün bir şekilde çalmış (Müzik)

SLURRY : English Turkish

n. ince sıvı karışım, bir sıvı ile birleştirilmiş çözünmez parçacıklar

SLUSH : English Turkish

n. sulu çamur, sulu kar, eriyen kar, çamur, makine yağı, yağ, kâğıt hamuru, aşırı duygusallık, değersiz şey

SLUSH : English Turkish

v. sıçratmak, bulaştırmak, yağlamak [müh.], suda yürümek, çamurda ilerlemek, çalkalanmak

SLUSH FUND : English Turkish

üşvet fonu, rüşvet vermek için toplanan para

SLUSHINESS : English Turkish

n. vıcık vıcık olma özelliği; çamurluluk; aşırı hassasiyet

SLUSHY : English Turkish

adj. vıcık vıcık, sulu, çamurlu, abartılı ve saçma, aşırı duygusal

SLUT : English Turkish

n. küçük orospu, pasaklı kadın, pis kadın, dişi köpek, kancık, orospu, sürtük, fahişe

SLUTTISH : English Turkish

adj. pasaklı, pis, hırpani

SLUTTISHNESS : English Turkish

n. kirlilik, derbederlik, şapşallık; sefahat düşkünü olma durumu, ahlaksızlık

SLUTTY : English Turkish

adj. bir sürtüğe benzeyen, fahişe gibi

SLY : English Turkish

adj. kurnaz, şeytan, sinsi, tilki gibi, muzip

SLY AND THE FAMILY STONE : English Turkish

kurnaz ve aile taşı, 1960 ve 1970'lerden Amerikan funk/soul grubu

SLY AS A FOX : English Turkish

tilki gibi kurnaz, tilki gibi kurnaz ve hilekar

SLY DOG : English Turkish

sinsi herif, kurnaz herif

SLY FELLOW : English Turkish

n. tilki

SLY OLD FOX : English Turkish

n. kurnaz, yaşlı kurt

SLYBOOTS : English Turkish

n. akıl kumkuması, kurnaz

SLYLY : English Turkish

adv. kurnaz bir şekilde, sinsi bir şekilde, hilekar bir şekilde; gizli bir şekilde; aldatıcı bir şekilde, kandırıcı bir şekilde

SLYNESS : English Turkish

n. kurnazlık, şeytanlık, sinsilik, hile

SM : English Turkish

n. sadizm and mazoşizmin kombinasyonu, cinsel fantazileri gerçekleştirmek için şiddet kullanma ve acı çektirme veya acı çekme

SM MOVIES : English Turkish

sado-mazoşist aktiviteler içeren filmler (başkalarına acı çektirmekten yada kendisinin acı çekmesinden zevk alma)