Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SMART CARD : English Turkish

akıllı kart, mini işlemci ve hafıza içeren manyetik kart (çeşitli bilgisayarlı faaliyetlerde kullanılan: kredi kartı, elektronik cüzdan, vb. gibi)

SMART DRINK : English Turkish

parlak içecek, akıllı içecek, beyin fonksiyonlarını pozitif olarak etkiledikleri düşünülen bazı besleyici elementleri içeren içecek

SMART FEW : English Turkish

çok çok fazla (Argo)

SMART MEDIA : English Turkish

adj. smart media

SMART MEDIA CARD : English Turkish

n. smart media kartı

SMART MONEY : English Turkish

manevi tazminat

SMART MOUTH : English Turkish

parlak ağız, akıllı ağız, büyük ağız, akıllı kimse, esprili kimse, şakacı

SMART MOVE : English Turkish

zeki hareket, doğru karar, akıllı hamle

SMART PARTNERSHIP : English Turkish

akıllı ortaklık, zeki ortaklık, akıllı işbirliği

SMART PHONE : English Turkish

n. akıllı telefon, Kişisel Dijital Yardımcı gibi özellikler ve aletler içeren cep telefonu (takvim gibi, e-posta gibi, planlayıcı, vb. gibi)

SMART SET : English Turkish

n. bir grup olarak sofistike ve tarz insanlar, modaya uygun şık zarif elit grup

SMART SHOPPING : English Turkish

akıllı alışveriş, mümkün olan en iyi şartlarda birşeyi satınalma, verimli biçimde satın alma

SMART TAG : English Turkish

Microsoft XP uygulamalarında dinamik olarak metni tanıyan ve kullanıcıları o metne dayalı olaral hazırlayan kullanıcı arayüz ikonları

SMART TERMINAL : English Turkish

akıllı terminal, sınırlı bağımsız işlem kapasitesi olan bilgisayar terminali, bir monitör klavye ve bir sunucu veya ana bilgisayara bağlayan küçük bir işlemciden oluşan terminal

SMARTARSE : English Turkish

n. (Argo) akıllı göt, parlak göt, akıllı kimse, herşeyi bildiğini düşünen kimse, diğer insanların hatalarını işaretle gösteren kimse

SMARTASS : English Turkish

n. (Argo) akıllı kimse, herşeyi bildiğini düşünen kimse, diğer insanların hatalarını işaretle gösteren kimse

SMARTEN : English Turkish

v. üstünü başını düzeltmek, sağını solunu toplamak, canlandırmak, süslemek

SMARTEN UP : English Turkish

üstünü başını düzeltmek, sağını solunu toplamak, canlandırmak, toplamak, süslenmek, uykudan uyanmak

SMARTINGLY : English Turkish

adv. ağrılı bir şekilde, işkence edecek şekilde

SMARTLY : English Turkish

adv. zeki bir şekilde, akıllı bir şekilde; açıkgöz ve uyanık bir şekilde; saygısız ve küstah bir şekilde; hızlı bir şekilde; modaya uygun bir şekilde

SMARTLY DRESSED : English Turkish

akıllıca giyinmiş, hoş şekilde giyinmiş, özenle giyinmiş

SMARTNESS : English Turkish

n. akıllılık, zekilik, kurnazlık, hazırcevaplık, uyanıklık, beceriklilik, eli yatkınlık, şıklık, kibarlık, zerâfet, şiddet

SMARTPHONE : English Turkish

n. akıllı telefon, Kişisel Dijital Yardımcı gibi özellikler ve aletler içeren cep telefonu (takvim gibi, e-posta gibi, planlayıcı, vb. gibi)

SMARTWEED : English Turkish

n. ot türü

SMARTY : English Turkish

n. ukalâ, bilmiş, çokbilmiş