Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SOFT FURNISHINGS : English Turkish

döşemelik kumaş

SOFT GOODS : English Turkish

tekstil malları, dokuma, mensucat

SOFT HAIL : English Turkish

n. sulu kar, sulusepken

SOFT HEADED : English Turkish

adj. zeki olmayan; aptal, kaz kafalı; basit

SOFT IN THE HEAD : English Turkish

adj. kafasız, mankafa, beyni sulanmış

SOFT JOB : English Turkish

yumuşak iş, kolay ve kârlı iş

SOFT KEY : English Turkish

ir servis veya komutu yerine getirmek üzere programlanabilen tuş

SOFT LAND : English Turkish

v. yumuşak iniş yapmak

SOFT LANDING : English Turkish

yumuşak iniş, sorunsuz iniş, yere problemsiz iniş; keyifli ve kolay başlangıç

SOFT LEATHER : English Turkish

n. yumuşak deri

SOFT LIGHTING : English Turkish

yumuşak ışıklandırmak, loş ışıklandırma, sönük ışıklandırma

SOFT LINE : English Turkish

n. esnek veya yatıştırıcı olan politika veya konum

SOFT LINE : English Turkish

adj. esnek veya yatıştırıcı bir politikayı veya eylem sürecini destekleyen; esnek veya yatıştırıcı bir politikada veya eylem sürecinde yer alan

SOFT MONEY : English Turkish

yumuşak para, yumuşak fon, bir siyasi parti tarafından belirli bir aday yerine kendisini tanıtmak için kullanılabilen fon (federal yasalara tabi değildir); dünya çapında kabul görmeyen istikrarsız para birimleri

SOFT PAGE BREAK : English Turkish

değişebilir sayfa başı ve sonu, bir program tarafından otomatik olarak belirlenen ve kullanıcının komutu olmadan değiştirilebilen sayfa sonu

SOFT PALATE : English Turkish

yumuşak damak, üst damak, ağzın boğaza yakın arka kısmındaki tavanının yumuşak bölümü

SOFT PEDAL : English Turkish

v. indirgemek, azaltmak, düşürmek, önemsizleştirmek, önemini düşürmek, daha az önemli hale getirmek; piyano pedalı kullanmak, müziğin volümünü düşürmek için piyano çalarken pedal kullanmak

SOFT PEDAL : English Turkish

n. piyano pedalı, müzik tonlarını düşürmek için piyanolarda bulunan pedal

SOFT ROE : English Turkish

n. balık menisi

SOFT SCIENCE : English Turkish

n. sosyal bilim

SOFT SHELL CRAB : English Turkish

n. kabuksuz yengeç

SOFT SHOULDERS : English Turkish

düşük banket, yolların yumuşak toprakla oluşturulan kenarları

SOFT SOAP : English Turkish

arap sabunu, pohpohlama, yağcılık yapma

SOFT SOLDER : English Turkish

v. yumuşak lehimle tutturmak

SOFT SPEECH : English Turkish

yumuşak konuşma, yumuşatıcı konuşma, yatıştırıcı konuşma, hoş ve kibar konuşma biçimi