Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SOUL : English Turkish

n. ruh, can, gönül, kişi, kimse, öz, timsal

SOUL BROTHER : English Turkish

n. soydaş (zenci)

SOUL DESTROYING : English Turkish

adj. can sıkıcı, sıkıcı, monoton, tekdüze

SOUL FOOD : English Turkish

uh gıdası, ruhun gıdası, bir kimsenin ruhsal ihtiyaçlarını karşılaması için ihtiyacı olan şeyler

SOUL KISS : English Turkish

v. Fransız öpücüğü vermek, açık ağız içinde dil teması ile öpmek

SOUL MATE : English Turkish

uh eşi, ruh ikizi, başka bir kimseyle derin sevgi ve anlayış paylaşan kimse

SOUL MUSIC : English Turkish

soul müzik

SOUL PATCH : English Turkish

n. alt dudak altındaki küçük sakal

SOUL SISTER : English Turkish

n. soydaş (zenci)

SOULFUL : English Turkish

adj. içli, aşırı hassas, duygusal, duygulu

SOULFULLY : English Turkish

adv. aşırı hassas bir şekilde, büyük bir hissetme ile, anlamlı bir şekilde

SOULFULNESS : English Turkish

n. anlamlılık, duygu ile dolu olma durumu

SOULLESS : English Turkish

adj. ruhsuz, cansız, duygusuz, hissiz, sıkıcı, can sıkıcı, monoton

SOULLESSNESS : English Turkish

n. ruhsuzluk, duygusuzluk, kalpsizlik, sert yüreklilik

SOUND : English Turkish

adv. mışıl mışıl, deliksiz bir şekilde

SOUND : English Turkish

n. ses, melodi, gürültü, anlam, etki, sonda ile muayene, boğaz, haliç, koy, solungaç, yüzme kesesi

SOUND : English Turkish

v. ses vermek, ses çıkarmak, çalınmak, etki bırakmak, çalmak, belli etmek, söylemek, muayene etmek, iskandil etmek, araştırmak, sondayla bakmak, sonda ile yoklamak, derıne dalmak (balina), ağzını aramak

SOUND : English Turkish

adj. sağlam, ses, sapasağlam, sağlıklı, bozulmamış, derin (uyku), deliksiz (uyku), emin, güvenilir, yerinde, iyi, yasal, geçerli, sert, kuvvetli, oturaklı

SOUND AND FURY : English Turkish

n. patırtı, kargaşa, hiddet, öfke

SOUND AS A BELL : English Turkish

turp gibi sağlam, sağlıklı ve gürbüz

SOUND ASLEEP : English Turkish

mışıl mışıl uyuyan

SOUND BANKS : English Turkish

güvenli bankalar, iflas etme riski olmayan bankalar

SOUND BARRIER : English Turkish

ses duvarı, ses bariyeri, bir uçağın sesleri aracılığıyla daha yüksek bir hıza ulaştığı öğeler ve negatif güçler grubu

SOUND BITE : English Turkish

kısa açıklama, kısa konuşma, özet ifade, özet açıklama (özellikle de televizyonda yayınlanan türden)

SOUND BLASTER : English Turkish

Creative Labs tarafından üretilen bilgisayar ses kartı türü