Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STARCHY : English Turkish

adj. kolalı, nişastalı, karbonhidratlı, özlü, sert, resmi, soğuk

STARDOM : English Turkish

n. yıldız olma, yıldızlık, starlar, yıldızlar, ünlüler

STARE : English Turkish

n. gözünü dikme, sabit bakış, boşluğa bakma

STARE : English Turkish

v. gözlerini dikmek, gözünü dikmek, dik dik bakmak, gözü dalmak, boşluğa bakmak, boş boş bakmak, bakakalmak, hayretle bakmak

STARE AT : English Turkish

v. bakakalmak, dik dik bakmak, gözlerini dikmek

STARE INTO VACANCY : English Turkish

v. boşluğa dalıp bakmak

STARE SMB. IN THE FACE : English Turkish

v. eli kulağında olmak, gözünün önünde olmak, karşısında durmak

STARE SMB. OUT : English Turkish

v. bakışları ile utandırmak

STARE STUPIDLY : English Turkish

v. aval aval bakmak

STARFINCH : English Turkish

n. kızılkuyruk (kuş)

STARFISH : English Turkish

n. denizyıldızı

STARGAZER : English Turkish

n. hayalperest, idealist, hayalci, dalgın

STARING : English Turkish

adj. sabit, hareketsiz, göze çarpan, göz alıcı, parlak, dik dik bakan

STARINGLY : English Turkish

adv. tamamen, büsbütün

STARK : English Turkish

adj. tam, sırf, kesin, kati, sert, sade, ıssız

STARK : English Turkish

adv. tam, tamamen, büsbütün, tümüyle

STARK NAKED : English Turkish

çırılçıplak, anadan doğma

STARK NONSENSE : English Turkish

tam saçmalık, saçmalığın dik alâsı

STARKERS : English Turkish

adj. anadan doğma, çırılçıplak

STARKVILLE : English Turkish

n. Mississippi'de (ABD) bir şehir; Kolorado'da (ABD) bir kasaba

STARLESS : English Turkish

adj. yıldızsız

STARLET : English Turkish

n. küçük yıldız, genç yıldız, yıldızcık

STARLIGHT : English Turkish

n. yıldız ışığı

STARLIGHT : English Turkish

adj. yıldızların aydınlattığı

STARLING : English Turkish

n. sığırcık, köprü destek kazıkları