Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STANDOFFISH : English Turkish

adj. soğuk, ilgisiz, uzak, çekingen

STANDPOINT : English Turkish

n. bakış açısı, görüş açısı

STANDSTILL : English Turkish

n. durma, duraklama, sekte, kımıldamama, askıya alınma

STANDSTILL : English Turkish

adj. askıya alınan, duraklayan, sekteye uğrayan

STANFORD : English Turkish

n. Kaliforniya'da (ABD) bulunan büyük üniversite; Leland Stanford (
1893), ABD'li finansör ve politikacı, Stanford Üniversitesi'nin kurucusu; bir erkek ismi; bir soyadı

STANFORD UNIVERSITY : English Turkish

n. Stanford Üniversitesi, Kaliforniya'da (ABD) bulunan büyük üniversite

STANHOPE : English Turkish

n. tek kişilik hafif araba

STANIEL : English Turkish

n. kerkenez

STANLEIGH : English Turkish

n. bir erkek ismi

STANLEY : English Turkish

n. bir erkek ismi

STANLEY ELECTRIC CO., LTD. : English Turkish

n. Stanley elektrik şirketi, 1920'de kurulan Tokyo (Japonya) merkezli Japon şirketi, otomotiv ekipmanları elektronik bileşenler ve araba aksesuarları üreticisi

STANLEY KNIFE : English Turkish

n. Stanley bıçağı, uçları geri çekilebilir metal veya plastik düz bıçak, kutu kesici bıçak

STANLEY KUBRICK : English Turkish

n. (
1999) "
A Space Odyssey" ve "Dr. Strangelove" filmlerinde çalışan ABD'li yapımcı ve yönetmen

STANN : English Turkish

pref. kalay

STANNARY : English Turkish

n. kalay ocağı

STANNIC : English Turkish

adj. kalay, kalaysı

STANNOUS : English Turkish

adj. kalay, kalaylı

STANZA : English Turkish

n. kıta, dörtlük

STAPES : English Turkish

n. üzengi kemiği

STAPHYLO : English Turkish

pref. üzüm, üzümsü

STAPHYLOCOCCUS : English Turkish

n. stafilokok

STAPLE : English Turkish

n. esas, tel zımba, zımba, raptiye, çatal çivi, başlıca mahsül, kapı sürgü, esas ürün, hammadde, lif, iplikçik, elyaf, başlıca öğe, satış yeri, pazar

STAPLE : English Turkish

v. zımbalamak, raptiyelemek, çatal çivi ile tutturmak, liflerine göre ayırmak, sınıflamak (yün vb.)

STAPLE : English Turkish

adj. temel, başlıca, ana, esas, piyasada tutulmuş, yerleşmiş

STAPLE TOPIC : English Turkish

n. ana konu