Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

STEADY : English Turkish

adj. sağlam, sarsılmaz, istikrarlı, düzenli, oturmuş, titremeyen, sakin, sürekli, devamlı, değişmez, sabit

STEADY : English Turkish

interj. kımıldama, oynatma

STEADY ON : English Turkish

interj. sakin ol

STEADY STATE : English Turkish

n. sabit hal, kararlı hal

STEAK : English Turkish

n. biftek

STEAK HAMMER : English Turkish

n. et çekici

STEAK HOUSE : English Turkish

et lokantası

STEAK WITH BAKED POTATOES : English Turkish

n. biftek fırında patates

STEAK WITH FRIED POTATOES : English Turkish

n. biftek kızarmış patates

STEAK WITH MASHED POTATOES : English Turkish

n. biftek püre patates

STEAL : English Turkish

n. hırsızlık, çalıntı eşya, kelepir eşya

STEAL : English Turkish

v. çalmak, aşırmak, hırsızlama yapmak, çaktırmadan yapmak, hırsızlık yapmak, gizlice koymak, sessizce hareket etmek

STEAL AWAY : English Turkish

sessizce sıvışmak

STEAL INTO : English Turkish

sessizce girmek, gizlice sokulmak, gizlice koymak

STEAL OVER : English Turkish

v. esiri olmak (duygu), üzerinden atamamak

STEALING : English Turkish

n. çalma

STEALTH : English Turkish

n. gizlilik, gizli hareket, gizli iş

STEALTHINESS : English Turkish

n. gizlilik, gizli olma

STEALTHY : English Turkish

adj. gizli, kaçamak, hırsızlama

STEAM : English Turkish

n. buhar, istim, buğu, güç, enerji, öfke, hiddet

STEAM : English Turkish

v. buhar çıkarmak, buğulamak, buğulama yapmak, buharla çalışmak

STEAM BATH : English Turkish

n. buhar banyosu

STEAM ENGINE : English Turkish

uhar makinesi, lokomotif

STEAM FITTER : English Turkish

n. buhar tesisatçısı

STEAM GAGE : English Turkish

n. buhar ölçer, buhar saati