Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STIR UP : English Turkish

v. ayağa kaldırmak, karıştırmak, çırpmak, teşvik etmek, kışkırtmak, tahrik etmek, uyandırmak, başlatmak, heyecanlandırmak

STIRPES : English Turkish

n. atalar, sülale, soy, aile

STIRPS : English Turkish

n. sülale, soy, aile

STIRRED : English Turkish

adj. karıştırılmış

STIRRER : English Turkish

n. karıştırma odası, harç makinası

STIRRING : English Turkish

adj. karıştırma, karıştıran, heyecanlandırıcı, heyecan verici, olaylı, renkli, coşkulu

STIRRUP : English Turkish

n. üzengi, marsipet ayağı, u şeklinde mengene

STIRRUP BONE : English Turkish

n. üzengi kemiği

STIRRUP CUP : English Turkish

n. ayrılma anında biniciye verilen içki

STIRRUP IRON : English Turkish

n. üzengi demiri

STIRRUP LEATHER : English Turkish

üzengi kayışı

STIRRUP PUMP : English Turkish

n. hafif tulumba

STITCH : English Turkish

n. dikiş, ilmik, ilmek, giyecek, sancı, bıçak gibi saplanan acı

STITCH : English Turkish

v. dikiş yapmak, dikişle süslemek, ciltlemek

STITCH UP : English Turkish

dikiş atmak, dikmek, dikerek kapatmak

STITCHES IN THE SIDE : English Turkish

n. böğür sancısı

STIVER : English Turkish

n. değersiz şey, önemsiz şey

STL : English Turkish

kullanıcının genel muhafaza sınıfları ve genel algoritmaları kullanabilmesini sağlayan C++ proğramları derlemesi için kütüphane türü (Standart Şablon Kütüphanesi) (Bilgisayar)

STOA : English Turkish

n. atina'da zenon'un ders verdiği salon, revak sütunlu giriş, saçak altı

STOAT : English Turkish

n. kakım [zool.], as [hayv.], gelincik [zool.]

STOCK : English Turkish

n. damızlık, stok, malzeme, hammadde, hayvan mevcudu, sermaye, varlık, hisse senedi, tahvil, et suyu, et suyuna çorba, atkı, gövde (ağaç vb.), kütük, dipçik, sap, şebboy, payanda, kızak (gemi), soy, nesil, boyunduruk

STOCK : English Turkish

v. stoklamak, stok yapmak, depolamak, yığmak, bulundurmak, sürmek (filiz), takmak (tüfeğe)

STOCK : English Turkish

adj. besi, mevcut, standart, basmakalıp, repertuardaki, stok

STOCK BOOK : English Turkish

n. stok defteri, envanter defteri, hisse senedi defteri

STOCK CAR : English Turkish

n. sığır yük vagonu, yarış otomobili