Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STOCK CERTIFICATE : English Turkish

n. hisse senedi

STOCK COMPANY : English Turkish

anonim şirket, tiyatro grubu

STOCK CORPORATION : English Turkish

n. anonim şirket, sermaye şirketi

STOCK DIVIDEND : English Turkish

hisse senedi olarak dağıtılan kâr payı, hisse senedi kâr payı

STOCK EXCHANGE : English Turkish

menkul kıymetler borsası, borsa, borsa simsarları topluluğu

STOCK FARM : English Turkish

hara

STOCK FARMER : English Turkish

n. besici, sığır yetiştiricisi, büyükbaş hayvan yetiştiricisi

STOCK IN TRADE : English Turkish

stok, ticari stok, sermaye, hazır kaynak, repertuvar

STOCK KEEPING UNIT : English Turkish

stok saklama birimi, özel bir ürünün tahsisi ve mevcut oranının takibi için kullanılan sayı (Stok saklama birimi), SKU

STOCK LEDGER : English Turkish

n. hisse senedi defteri

STOCK MARKET : English Turkish

orsa, menkul kıymetler borsası, hisse senedi fiyatlarındaki oynamalar

STOCK PHRASE : English Turkish

eylik söz, basmakalıp söz

STOCK QUOTES : English Turkish

hisse senedi fiyatı, hammadde fiyatı, stok fiyatı, bugünkü stok fiyatı

STOCK ROOM : English Turkish

n. depo, ambar

STOCK SHOT : English Turkish

n. arşiv fotoğrafı

STOCK STILL : English Turkish

hareketsiz, durgun

STOCK UP : English Turkish

stoklamak, istiflemek, stok yapmak, mal bulundurmak

STOCKADE : English Turkish

n. şarampol, kazıklarla yapılmış set, cezaevi, hapishane

STOCKADE : English Turkish

v. kazıklarla set yapmak

STOCKBREEDER : English Turkish

n. sığır yetiştiricisi, besici

STOCKBROKER : English Turkish

n. broker, borsa simsarı, borsa tellâlı

STOCKFISH : English Turkish

n. kurutulmuş tuzsuz balık

STOCKHAUSEN : English Turkish

n. Karlheinz Stockhausen (1928 doğumlu), elektronik araçları ve yenilikçi teknikleri kullanması ile tanınan Alman besteci

STOCKHOLDER : English Turkish

n. hissedar, hisse senedi sahibi

STOCKHOLM : English Turkish

n. Stockholm, İsveç'in büyük liman şehri ve başkenti