Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SUIT SMB. TO A T : English Turkish

v. tam oturmak, tam uymak

SUIT YOURSELF : English Turkish

istediğini yap

SUITABILITY : English Turkish

n. uygunluk, elverişlilik, uygun olma, yerindelik, yakışırlık

SUITABLE : English Turkish

adj. uyan, uygun, münasip, yerinde, elverişli

SUITABLE TO BE USED AS A PRESENT : English Turkish

adj. hediyelik

SUITCASE : English Turkish

n. valiz, bavul, çanta

SUITE : English Turkish

n. maiyet, takım, suit, suit oda, devamı (roman), süit [müz.]

SUITED : English Turkish

adj. uygun, yeterli, elbiseli, takımlı

SUITING : English Turkish

n. takım elbise kumaşı, tayyör kumaşı

SUITOR : English Turkish

n. davacı, dilekçe sahibi, talip, evlenmek isteyen kimse

SUKKOT : English Turkish

n.
9 günlük hasat festivali, Yahudiler'in ıssız çölde barakalarda yaşadığı kırk yılı anmak için yapılan festival (Yahudilik)

SUKKOTH : English Turkish

n.
9 günlük hasat festivali, Yahudiler'in ıssız çölde barakalarda yaşadığı kırk yılı anmak için yapılan festival (Yahudilik)

SUKUMA : English Turkish

n. Tanzanya'daki en büyük topluluğu oluşturan Tanzanya'nın kuzeybatısındaki halkın üyesi olan kimse

SUKUMA : English Turkish

n. Sukuma halkı tarafından konuşulan Bantu dili

SULAWESI : English Turkish

n. Endonezya'da bulunan dağlık ada (eskiden Celebes diye bilinen)

SULAWESI SEA : English Turkish

n. Sulawesi Denizi, Celebes Denizi, Pasifik Okyanusu'nun Sulawesi ve Filipinler'in güneyi arasında bulunan bölümü

SULEIMAN THE MAGNIFICENT : English Turkish

Muhteşem Süleyman, Türk İmparatorluğu'nun 16'ncı yüzyıldaki sultanı (Muhteşem Süleyman)

SULFA DRUGS : English Turkish

n. sülfa ilaçlar, sülfonamid

SULFATE : English Turkish

n. sülfat

SULFUR : English Turkish

n. sülfür, kükürt, sülfür sarısı, sarı lahana kelebeği

SULFUR YELLOW : English Turkish

n. sülfür sarısı

SULK : English Turkish

n. somurtma, surat etme, somurtkanlık, küsme

SULK : English Turkish

v. somurtmak, surat asmak, surat etmek, küsmek

SULKINESS : English Turkish

n. somurtkanlık

SULKING : English Turkish

n. somurtma