Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SUE FOR : English Turkish

v. talepte bulunmak, talep etmek, istemek, rica etmek

SUE FOR A DIVORCE : English Turkish

v. boşanma davası açmak

SUE OUT : English Turkish

mahkeme kararı çıkartmak

SUE SMB. FOR DAMAGES : English Turkish

v. zarar ve ziyan davası açmak

SUEDE : English Turkish

adj. süet

SUEDE : English Turkish

n. süet

SUEDE LEATHER : English Turkish

n. süet

SUET : English Turkish

n. içyağı

SUETY : English Turkish

adj. içyağlı

SUEZ : English Turkish

n. Süveyş Kanalı'nın güney ucunda Mısır'ın kuzeydoğusunda bir liman şehri; Süveyş Körfezi; Süveyş Berzahı

SUEZ CANAL : English Turkish

Süveyş Kanalı, Süveyş Berzahı'ndan geçen ve Akdeniz ile Kızıldeniz ve Süveyş Körfezini birbirine bağlayan su yolu

SUFFER : English Turkish

v. acı çekmek, çekmek, zarar görmek, katlanmak, cezasını çekmek, acısını çekmek, kıvranmak, zayiat vermek, izin vermek, göz yummak

SUFFER AN AFFRONT : English Turkish

v. hakarete uğramak

SUFFER FROM ASTHMA : English Turkish

v. astımlı olmak

SUFFER HELL : English Turkish

cehennem azabı çekmek

SUFFERABLE : English Turkish

adj. çekilir, dayanılabilir, katlanılır

SUFFERANCE : English Turkish

n. göz yumma, müsamaha, dayanma, katlanma, tahammül

SUFFERER : English Turkish

n. acı çeken kimse, dertli kimse, çeken kimse, hasta, kurban, kazazede

SUFFERING : English Turkish

adj. acı çeken, ızdırap çeken, dertli, çeken

SUFFERING : English Turkish

n. acı, cefa, kıvranma, elem, ızdırap, dert, çile

SUFFICE : English Turkish

v. yetmek, yeterli olmak, kâfi gelmek

SUFFICIENCY : English Turkish

n. yeterlik, kifayet, yeterli miktar, uygunluk, elverişlilik

SUFFICIENT : English Turkish

n. yeterli kalite

SUFFICIENT : English Turkish

adj. yeterli, kâfi, yeter, nitelikli, elverişli

SUFFICIENTLY : English Turkish

adv. yeterince, yeterli derecede