Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SWADDLE : English Turkish

n. kundak

SWADDLE : English Turkish

v. kundağa sarmak, kundaklamak (bebek), sarmak

SWADDLING CLOTHES : English Turkish

n. kundak

SWADESHI MOVEMENT : English Turkish

n. İngiliz Hindistanı'nda 1905'ten 1908'e kadar süren ve Hindistan Bağımsızlık hareketinin bir parçası olarak yerli üretimi teşvik yabancı malları (özellikle İngiliz mallarını) boykot eden siyasi hareket

SWAG : English Turkish

n. yağma, çalıntı mal, çiçekli asma dekor

SWAG MAN : English Turkish

n. serseri, çapulcu

SWAGE : English Turkish

n. maden dövme kalıbı, maden dövme, çekiçleme

SWAGE : English Turkish

v. dövmek (maden), kalıpta dövmek

SWAGGER : English Turkish

adj. havalı, şık, kasıntı, dayı, artist

SWAGGER : English Turkish

n. çalım, kurum, caka

SWAGGER : English Turkish

v. caka satmak, hava atmak, kırıtmak, kasılmak, kasıla kasıla yürümek, dayılanmak, horozlanmak

SWAGGER STICK : English Turkish

subay kamçısı (aksesuar)

SWAGGERER : English Turkish

n. kasıntı tip, dayı, artist, palavracı, atıcı

SWAGGERING : English Turkish

adj. hava atan, kasıntı, dayılık taslayan, fiyakalı, horozlanan

SWAGING : English Turkish

n. dövme (maden), dövülme (maden)

SWAHILI : English Turkish

n. Afrika'nın güneyindeki ve doğusundaki adalarda ve Afrika'nın doğu kıyılarında yaşayan Bantu halkından olan kimse

SWAHILI : English Turkish

n. Swahili halkının Bantu dili (genellikle doğu ve orta Afrika'da konuşulan ve Kenya ve Tanzanya'nın resmi dili olan lisan), Kiswahili

SWAHILIAN : English Turkish

n. Swahili halkı veya onların diline ait

SWAIN : English Turkish

n. çoban (şiir), köylü delikanlı, aşık

SWAK : English Turkish

omantik bir görüşmeyi sonlandırmak için kullanılan selamlama (İnternet)

SWALLOW : English Turkish

n. kırlangıç, kırlangıç kuyruğu, çatal kuyruk, kuyruklu kelebek, frak, yutak, boğaz, yutma, yudum

SWALLOW : English Turkish

v. yutmak, ezberlemek, inanmak, zaptetmek, belli etmemek, bastırmak, içine çekmek, sineye çekmek, altında kalmak, geri almak, caymak, dönmek, yutkunmak

SWALLOW COAT : English Turkish

n. frak

SWALLOW HARD : English Turkish

cesaretini toplamak, kendini hazırlamak

SWALLOW ONE'S WORDS : English Turkish

sözünü geri almak, tükürdüğünü yalamak