Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SUSPIRATION : English Turkish

n. iç çekme, nefes alma

SUSPIRE : English Turkish

v. nefes almak, iç çekmek

SUSSEX : English Turkish

n. benekli kırmızı tavuk, sussex kontluğu

SUSTAIN : English Turkish

v. desteklemek, taşımak, çekmek, katlanmak, uğramak, maruz kalmak, para sağlamak, geçindirmek, finanse etmek, devam ettirmek, sürdürmek, kabul etmek, onaylamak, doğrulamak, cesaret vermek, güç vermek, hakkını vererek yapmak, notayı uzatmak, iyi oynamak (rol)

SUSTAIN AN OBJECTION : English Turkish

v. itirazı kabul etmek

SUSTAINED : English Turkish

interj. kabul edildi, kabul edilmiştir

SUSTAINED : English Turkish

adj. sürekli, devamlı, uzatmalı, aralıksız, sönümsüz, kabul edilmiş (itiraz)

SUSTAINING : English Turkish

adj. destekleyen, besleyen, besleyici

SUSTAINING FOOD : English Turkish

n. besleyici gıda

SUSTAINING MEMBER : English Turkish

n. destek veren üye

SUSTENANCE : English Turkish

n. yaşatma, destek, yardım, besleyici değer, besleme, besin, gıda

SUSTENTATION : English Turkish

n. geçindirme, besleme, yaşatma, destekleme, geçim, nafaka, besin

SUSURRANT : English Turkish

adj. fısıltılı, hışırtılı

SUSURRATION : English Turkish

n. fısıltı

SUTLER : English Turkish

n. orduyu takip eden satıcı, orduya yiyecek satan satıcı

SUTRA : English Turkish

n. atasözü, deyim, özlü söz (Hinduizm); Buda tarafından verilen öğütler ve öğretiler (Budizm); Sanskritçe'nin grametik kuralları

SUTTEE : English Turkish

n. kadının ölen kocasıyla beraber yakılması (hint)

SUTTON : English Turkish

n. bir soyadı; Londra'nın (İngiltere) bir ilçesi; Quebek (Kanada) eyaletinde bir kasaba

SUTURAL : English Turkish

adj. dikiş yerine ait

SUTURE : English Turkish

n. dikiş yeri, ek yeri (kemik), dikiş [tıp.], dikiş atmaya yarayan ip [tıp.], derz

SUTURE : English Turkish

v. dikiş atmak, dikmek (yara)

SUVA : English Turkish

n. Fiji'nin başkenti

SUVLA : English Turkish

n. anafartalar

SUWANNEE : English Turkish

n. kuzey orta Florida'da (ABD) bir ilçe; ABD'nin güneydoğusunda bir nehir, Swanee

SUZANNE : English Turkish

n. bir bayan ismi (Susannah'ın Fransızca şekli)