Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SUSPEND : English Turkish

v. asmak, askıya almak, ara vermek, ertelemek, durdurmak, uzaklaştırma vermek, görevden uzaklaştırmak, uzaklaştırmak, iptal etmek (üyelik vb.), sonraki akorda uzatmak

SUSPENDED : English Turkish

adj. asılı, asma, asılmış, ara verilmiş, askıya alınmış, geçici olarak durmuş, uzaklaştırılmış, ertelenmiş, görevden alınmış

SUSPENDED ANIMATION : English Turkish

n. geçici ölüm, bir süre için ölüm

SUSPENDED SENTENCE OF TWO YEARS : English Turkish

n. iki yıllık şartlı erteleme

SUSPENDER : English Turkish

n. askı

SUSPENDER BELT : English Turkish

jartiyer

SUSPENDERS : English Turkish

n. jartiyer, pantolon askısı

SUSPENSE : English Turkish

n. endişe, merakta kalma, merakla bekleme, tereddüd, kararsızlık, muallak, belirsizlik, erteleme, askıya alma

SUSPENSEFUL : English Turkish

adj. endişeli, merak içinde, şüpheli

SUSPENSION : English Turkish

n. asma, asılma, süspansiyon, durdurma, durdurulma, ara verme, askıya alma, erteleme, tehir, uzaklaştırma, el çektirme, boykot

SUSPENSION BRIDGE : English Turkish

asma köprü

SUSPENSION OF PAYMENT : English Turkish

n. ödemenin durdurulması

SUSPENSION RAILWAY : English Turkish

n. asma demiryolu, havai hat

SUSPENSION SPRING : English Turkish

n. süspansiyon yayı

SUSPENSIVE : English Turkish

adj. durdurucu, ertelenen, askıya alınan, erteleyici, ara verdirici, uzaklaştırıcı, tereddüdlü

SUSPENSORY : English Turkish

n. asıcı bağ, asıcı kas, kasık bağı, suspensuar, askı [tıp.]

SUSPENSORY : English Turkish

adj. asılı, asıcı, ertelenen

SUSPENSORY BANDAGE : English Turkish

n. kasık bağı, suspensuar

SUSPENSORY LIGAMENT : English Turkish

n. asıcı bağ

SUSPENSORY MUSCLE : English Turkish

n. asıcı kas

SUSPICION : English Turkish

n. şüphe, kuşku, işkil, vehim, şüphelenme, belli belirsiz şey, iz, az miktar, damla

SUSPICIOUS : English Turkish

adj. şüpheli, kuşkucu, kuşkulu, güvenilmez, şüphelenen, şüpheci

SUSPICIOUS PERSON : English Turkish

kuşkucu kimse

SUSPICIOUSLY : English Turkish

adv. kuşkuyla, şüpheli biçimde, şüpheyle, şüphelenerek

SUSPICIOUSNESS : English Turkish

n. şüphelilik, şüphecilik, şüpheli olma