Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TWENTIETH CHAPTER : English Turkish

yirminci bölüm, bölüm numarası 20, 20'nci segment

TWENTIETH OF A POINT : English Turkish

i noktanın yirmide biri, TWIP, matbaa endüstrisinde bir ölçü birimi (bir inçin 1/1440'ına eşit)

TWENTIETH VERSE : English Turkish

yirminci satır, yirminci paragraf, yirmincidörtlük

TWENTY : English Turkish

n. yirmi

TWENTY FIRST CENTURY : English Turkish

yirmibirinci yüzyıl, 2000 ile 2099 yılları arasındaki 100 yıllık dönem

TWENTY FOUR HOUR BANKING : English Turkish

yirmidört saat bankacılık, günün her saatinde bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilme imkanı

TWENTY FOUR HOURS : English Turkish

yirmi dört saat

TWENTY FOUR HOURS A DAY : English Turkish

günde yirmidört saat, tüm zaman boyunca, tüm gün boyunca, her zaman, hep

TWENTY TWENTY : English Turkish

yirmi yirmi, keskin görüş, mükemmel görüş

TWENTY-FIRST AMENDMENT : English Turkish

yirmibirinci anayasa değişikliği, Onsekizinci Değişikliği yürürlükten kaldıran ve böylece alkollü içeceklerin satışını üretimini ve nakliyesini yeniden yasallaştıran 1933 yılı ABD Anayasa değişikliği (ABD Tarihi)

TWERP : English Turkish

n. aptal, ahmak, kıl tip

TWICE : English Turkish

adv. iki kere, iki defa

TWICE A WEEK : English Turkish

haftada iki kere, her hafta iki kere, haftada iki kez olacak şekilde

TWICE A YEAR : English Turkish

yılda iki kez, bir yıl boyunca iki kere, her altı ayda bir

TWICE AS MANY : English Turkish

aynı şekilde iki kere/kat, istenen elde edilene kadar ikişer sefer, iki kat, iki misli

TWICE AS MUCH : English Turkish

iki katı, iki misli

TWICE THE SUM : English Turkish

adv. iki misli miktar

TWICE TOLD : English Turkish

ilinen, bayat

TWICE-MONTHLY COLUMN : English Turkish

ayda iki seferlik sütun, gazetedeki ayda iki kez yayınlanan sütun

TWICE-TOLD : English Turkish

iki kere söyleme, iki sefer söyleyen; bayat, bozuk, eskimiş, süresi dolmuş

TWICER : English Turkish

n. dolandırıcı

TWIDDLE : English Turkish

v. döndürmek, çevirmek

TWIDDLE ONE'S THUMBS : English Turkish

can sıkıntısından parmaklarıyla oynamak, boş boş oturmak

TWIDDLED HIS THUMBS : English Turkish

aşparmağını döndüren, parmaklarını kıpırdatan; hiçbirşey yapmayan, tembel olan, oyalanan

TWIDDLER : English Turkish

n. tembel tembel çalan kimse, tembel tembel oynayan kimse, döndüren kimse (parmaklarını veya diğer bir nesneyi)