Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TWIG : English Turkish

n. ince dal, dal, sürgün, dal (ince), maden arama çubuğu

TWIG : English Turkish

v. anlamak, kavramak, çakmak, incelemek

TWIGGY : English Turkish

adj. ince dallarla veya sürgünlerle alakalı; dala/filize benzer, ince, narin; ince dallarla dolu, filizlerle veya sürgünlerle dolu

TWILIGHT : English Turkish

n. alaca karanlık, tan, seher, zayıf ışık, çöküş

TWILIGHT OF THE GODS : English Turkish

n. tanrılarla devlerin savaşı [mit.]

TWILIGHT SLEEP : English Turkish

doğumda kullanılan hafif anestezi

TWILIGHT STATE : English Turkish

n. yetersiz bilgi

TWILIGHT TIME : English Turkish

tan vakti, alacakaranlık zamanı, şafak ve gece arasındaki zaman

TWILIGHT WORLD : English Turkish

n. belirsizlik, belli olmayan durum

TWILIGHT ZONE : English Turkish

elirsizlik, belli olmayan durum

TWILL : English Turkish

v. fitilli kumaş dokumak

TWILL : English Turkish

n. fitilli kumaş, kabartma çizgili kumaş

TWILLED : English Turkish

adj. fitilli kalıpta dokunmuş, diyagonal çizgilerle dokunmuş

TWIN : English Turkish

n. ikizlerden biri

TWIN : English Turkish

adj. ikiz, çift

TWIN BED : English Turkish

n. ikiz yatak, birleştirilen iki tek kişilik yataktan biri

TWIN BEDS : English Turkish

İki yatağı olan, iki tane tek kişilik yatak

TWIN BROTHER : English Turkish

ikiz kardeş

TWIN CITY : English Turkish

n. ikiz şehir, Georgia'da (ABD) bir şehir

TWIN CITY : English Turkish

n. ikiz şehir, yanyana neredeyse birleşmiş iki şehirden biri

TWIN ENGINE : English Turkish

adj. çift motor, iki motoru olan

TWIN ENGINE PLANE : English Turkish

çift motorlu uçak, iki motoru olan uçak

TWIN ENGINED : English Turkish

çift motorlu

TWIN ROOM : English Turkish

çift kişilik oda, iki kişilik olarak tasarlanmış otel odası

TWIN SET : English Turkish

irlikte giyilen süveter ve hırkayı birleştiren takım