Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TWITTERING : English Turkish

n. kıs kıs gülme

TWITTERY : English Turkish

adj. cıvıldayan, gevezelik eden; titreyen, titreşen

TWIXT : English Turkish

prep. arasında, arada, ortada

TWO : English Turkish

pref. iki

TWO : English Turkish

n. ikili

TWO AGAINST ONE : English Turkish

ire karşı iki, mantıksız bir şeyi tanımlamak için kullanılan ifade

TWO AND TWO MAKE FOUR : English Turkish

iki iki daha dört eder, 2+2=4

TWO ARE BETTER THAN ONE : English Turkish

iki birden iyidir, iki kişi bir kişinin tek başına yapacağı işi daha iyi yapabilir

TWO BIT : English Turkish

adj. ucuz, beş paralık, değersiz

TWO BITS : English Turkish

25 sent, bir doların çeyreği, bir doların dörtte biri

TWO BY TWO : English Turkish

ikişer ikişer

TWO CENTS : English Turkish

n. iki sentlik, önemsiz şey, değersiz şey; önemsiz miktar; (Gayrı resmi) kişinin fikri, insanın düşünceleri

TWO CENTS WORTH : English Turkish

n. iki sentlik şey, iki sent değerinde, genellikle hoş karşılanmayan istenmeden söylenen görüş/fikir

TWO DAYS : English Turkish

iki gün, 48 saatlik periyot, iki gündoğumluk ve iki günbatışlık dönem

TWO DOOR : English Turkish

adj. tek kapılı

TWO EDGED : English Turkish

iki ucu keskin, iki anlamlı

TWO EDGED SWORD : English Turkish

acem kılıcı, iki ucu keskin kılıç

TWO EGG OMELET : English Turkish

çift yumurtalı omlet, iki yumurtalı omlet, tavada pişirilen iki çırpılmış yumurtadan yapılan yemek

TWO ENGINED : English Turkish

çift motorlu, iki motoru olan, iki motoru olan gemi uçak veya araç

TWO FACED : English Turkish

iki yüzlü

TWO FISTED : English Turkish

saldırgan ve güçlü

TWO HAMBURGERS TO GO, PLEASE : English Turkish

İki hamburger paket lütfen

TWO HANDED : English Turkish

iki elli, iki elle kullanılan, iki kişiyle oynanan

TWO HEADS ARE BETTER THAN ONE : English Turkish

ir elin nesi var iki elin sesi var

TWO HOURS : English Turkish

iki saat, 120 dakikalık periyot