Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VERONICA : English Turkish

n. Hazreti İsa'nın resmi

VERONICA : English Turkish

n. yavşan otu, küçük mavi çiçekleri olan bodur bir ağaç; İsa peygamberin iddiaya göre Calvary'ye (Felakete) giderken St. Veronica tarafından yüzünün silindiği bez üstündeki yüz ifadesi; İsa peygamberin bez üzerindeki yüzü; sabit bir duruşla birlikte pelerinin sallanmasını gerektiren boğa güreşi hareketi

VERONICA SEARCH : English Turkish

Veronica araması, İnternet'te gopher üzerinde anahtar kelimelere göre yapılan arama

VERRAZZANO : English Turkish

n. bir soyadı; Giovanni da Verrazzano (c
1527), İtalyan kaşif, New York Körfezi'ne ulaşan ilk Avrupalı

VERRUCA : English Turkish

n. siğil

VERRUCOSE : English Turkish

adj. siğilli

VERRUCOSIS : English Turkish

n. verükozite, siğil bolluğu, yumru bolluğu (Patoloji)

VERRUCOUS : English Turkish

adj. verüköz, siğilli, yumrulu, siğille kaplı, yumruyla kaplı

VERRUGAS PLANTARES : English Turkish

n. verruga plantarları, plantar siğiller, plantar yumurlar

VERSACE : English Turkish

n. bir soyadı; Gianni Versace (
1997), İtalyan moda tasarımcısı

VERSAILLES : English Turkish

n. Versay, Fransa'da bir şehir; Fransız Kralları'nın sarayı (17'nci yüzyılda inşa edilen); 1919 yılında Almanya ve Müttefikler arasında imzalanan barış anlaşması

VERSAILLES TREATY : English Turkish

Versay anlaşması, I. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya ve Müttefikler arasında imzalanan anlaşma

VERSATILE : English Turkish

adj. çok yönlü, dönek, becerikli, değişken

VERSATILELY : English Turkish

adv. beceriklice, çok yönlü bir şekilde, değişkenlikli bir şekilde; çok sayıda yetenekle; serbestçe; değişen bir şekilde

VERSATILENESS : English Turkish

n. beceriklilik, çok yönlülük, çok yönlü olma durumu, değişkenlilik; değişebilirlik

VERSATILITY : English Turkish

n. çok yönlülük, beceriklilik, elinden her iş gelme, döneklik, değişkenlik

VERSE : English Turkish

v. şiir yazmak, koşuk biçimine koymak

VERSE : English Turkish

n. dize, mısra, dörtlük, kıta, ayet, şiir, koşuk, nazım

VERSED : English Turkish

adj. tecrübeli, usta, bilgili, hünerli, ters

VERSED IN : English Turkish

usta olan, iyi bilen, tecrübeli

VERSED ON A SUBJECT : English Turkish

ir konuda bilgili, bir alanda bilgili olan, bir konuda becerikli olan

VERSICLE : English Turkish

n. ayet, parça, bent, kısa ayin dizesi (Hıristiyanlık); bent, dize, kısa şiir dizesi

VERSICOLOR : English Turkish

adj. yanardöner, değişen renkleri olan, renkleri değişen

VERSICOLORED : English Turkish

adj. yanardöner, yanardönerli, değişen renkleri olan, renkleri değişen

VERSIFICATION : English Turkish

n. nazım sanatı, şiir sanatı, nazım yapma