Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WARBLER : English Turkish

n. çalı bülbülü, ötleğen kuşu, tatlı sesli kimse

WARBLING : English Turkish

n. titrek ve ayarlanmış bir sesle şarkı veya türkü söyleme işi

WARBURG : English Turkish

n. Almanya'da bir şehir; bir soyadı; Otto Heinrich Warburg (
1970), 1931 Nobel Tıp Ödülü sahibi Alman fizyolog ve biyokimyacı; Aby Warburg (
1929), Alman sanat tarihçisi

WARCRAFT : English Turkish

n. Orklar ve İnsanlar, 1994'te Blizzard Entertainment tarafından geliştirilerek yayınlanan gerçek zamanlı bilgisayar strateji oyunu

WARD : English Turkish

n. gözetim, koğuş, hapishane, bölge, vesayet altındaki çocuk, vesayet, kilit dili, şato dış avlusu

WARD : English Turkish

v. korumak, önlemek

WARD HEELER : English Turkish

ölge oylarını toplamaya çalışan partili

WARD IN CHANCERY : English Turkish

n. mahkeme vesayetindeki çocuk, vesayet altındaki kişi

WARD OF COURT : English Turkish

n. mahkeme vesayetindeki çocuk

WARD OFF : English Turkish

savuşturmak, atlatmak, önlemek (tehlike), önlemek

WARD OFF AN ATTACK : English Turkish

saldırıyı savuşturmak, saldırıyı geri püskürtmek

WARD SISTER : English Turkish

n. koğuş hemşiresi

WARDED : English Turkish

adj. tırtıklı, dişli, çentikli (anahtar dişlerinde olduğu gibi)

WARDEN : English Turkish

n. gardiyan, hapishane müdürü [amer.], gardiyan [brit.], rektör [brit.], müdür, bekçi, muhafız, koruyucu

WARDEN OF THE MINT : English Turkish

n. darphane müdürü [brit.]

WARDENSHIP : English Turkish

n. reislik, müdürlük, muhafızlık, gardiyanlık; muhafızlık statüsü veya ofisi

WARDER : English Turkish

n. gardiyan, gardiyan [brit.], bekçi [brit.], nöbetçi

WARDERSHIP : English Turkish

n. muhafızlık, bekçilik, gardiyanlık, muhafız olma durumu veya statüsü; teftiş, denetim, denetleme

WARDRESS : English Turkish

n. kadın gardiyan

WARDROBE : English Turkish

n. gardrop, elbise dolabı, giysiler, dolap

WARDROBE MISTRESS : English Turkish

n. gardırop görevlisi kadın, bir film setinde veya tiyatroda kostümlerden sorumlu olan kadın

WARDROBE TRUNK : English Turkish

n. gardırop sandığı, bir tarafında giyecekleri asmak için büyük ve yukarı doğru bakan çengeli diğer tarafında ise küçük eşyalar (ayakkabı vs gibi) için çekmece veya bölmeleri olan sandık

WARDROOM : English Turkish

n. subay salonu

WARDSHIP : English Turkish

n. vasilik, vesayet

WARE : English Turkish

interj. dikkat