Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WARE : English Turkish

n. eşya, mal, porselen eşya, tabak çanak

WARE : English Turkish

v. dikkat etmek

WAREHOUSE : English Turkish

n. toptan satış yeri, depo, ambar, büyük mağaza, antrepo, ardiye

WAREHOUSE : English Turkish

v. depolamak, ambarda saklamak

WAREHOUSED : English Turkish

adj. depolanmış, depoya konulmuş, gümrüklenmiş, saklanmış

WAREHOUSEMAN : English Turkish

n. depocu, ambarcı, mağaza sahibi [brit.]

WAREHOUSER : English Turkish

n. depolayan, depoya koyan kimse, gümrükleyen kimse

WAREROOM : English Turkish

n. depo, ürünlerin sergilendiği ve satıldığı oda

WARES : English Turkish

n. satılık eşya, mallar

WAREZ : English Turkish

n. internet veya bir bilgisayarın ilan panosu aracılığıyla yasadışı bir şekilde dağıtılan ticari yazılım

WARFARE : English Turkish

n. savaş, harp, savaş hali, savaş durumu, mücâdele

WARFARIN : English Turkish

n. varfarin, kemirgenleri öldürmek için kullanılan şeffaf bir madde

WARHEAD : English Turkish

n. savaş başlığı

WARHOL : English Turkish

n. bir soyadı; Andy Warhol (
1987), ABD pop kültürü sanatçısı

WARHORSE : English Turkish

n. savaş atı, usta asker, kurt politikacı

WARIBASHI : English Turkish

n. tek kullanımlık Japon yemek çubuğu çifti

WARILY : English Turkish

adv. dikkatle, dikkatlice, tedbirli bir şekilde, uyanık bir şekilde, temkinlice

WARINESS : English Turkish

n. ihtiyat, uyanıklık

WARISON : English Turkish

n. borazanla çalınan ve askerlere saldırıya geçmelerini emreden işaret; tedarik, hazırlık

WARISON : English Turkish

v. ödül, karşılık, tazminat, mükâfat

WARKS : English Turkish

İngiltere'de bir ilçe

WARLESS : English Turkish

adj. savaşsız, muharebesiz

WARLIKE : English Turkish

adj. savaş ile ilgili, askeri, savaşçı, kavgacı

WARLIKE STORES : English Turkish

savaşta kullanılan gerekli malzeme, silahlar ve mühimmat

WARLOCK : English Turkish

n. büyücü, sihirbaz, falcı