English Turkish
WAVE ASIDE : English Turkish
ir kenara bırakmak, reddetmek, kabul etmemek, istememek
WAVE BAND : English Turkish
ses dalgası, radyo dalgaları mesafesi, telsiz dalga mesafesi
WAVE CREST : English Turkish
dalga tepesi, dalga doruğu, dalganın en üst noktası
WAVE FILE : English Turkish
WAV dosyası, dijital ses verisi içeren ve IBM ve Microsoft standartını kullanan dosya
WAVE FRONT : English Turkish
dalga yüzü, dalga cephesi, dalga sınırı, hareket etiği yöne doğru dikey olan dalga
WAVE FUNCTION : English Turkish
dalga fonksiyonu, dalga işlevi (Fizik)
WAVE GUIDE : English Turkish
dalga kılavuzu, frekans yönlendiricisi, mikrodalgaları yönelten ve yönlendiren aygıt
WAVE LENGTH : English Turkish
dalga uzunluğu, dalga boyu, dalga süresi
WAVE MECHANICS : English Turkish
dalga mekaniği, kuantum teorisinin çağdaş biçimi
WAVE MOTION : English Turkish
dalga hareketi, dalga devinimi
WAVE NUMBER : English Turkish
(Fizik) dalga numarası, dalga sayısı, dalga boyu, bir santimetre uzaklıktaki belirli bir dalga boyunda yer alan radyant enerjideki dalga sayısı (dalga boyunun tersi)
WAVE OF IMMIGRANTS : English Turkish
mülteci dalgası, göçmenler dalgası, aynı anda ulaşan göçmen sayısı
WAVE OF NAUSEA : English Turkish
mide bulantısı dalgası, tiksinme dalası, kusma hissetme dalgası
WAVE ONE'S ARMS : English Turkish
v. kollarını sallamak
WAVE ONE'S HAIR : English Turkish
saçını dalgalı yapmak, birinin saçını dalgalandırmak, saçını bukleleştirmek, birinin saçını bukle yapmak
WAVE ONE'S HAND : English Turkish
el sallamak, elini sallamak
WAVE POOL : English Turkish
n. dalga havuzu, dalgaları makine tarafından yaratılan yüzme havuzu
WAVE SURFACE : English Turkish
dalga yüzü, dalga cephesi
WAVE-LINE : English Turkish
dalga çizgisi, dalganın suda hareket ederken oluşturduğu hat
WAVEBAND : English Turkish
n. dalga bandı, radyo dalgası mesafesi, telsiz dalgası mesafesi
WAVED : English Turkish
adj. dalgalı
WAVED A WHITE FLAG : English Turkish
eyaz bayrak salladı, teslim oldu, bıraktı, pes etti
WAVED HIS ARMS : English Turkish
kollarını dalgalandırdı, kollarını havada salladı
WAVEFORM : English Turkish
n. dalgalı, dalga şekli, dalga biçimi
WAVEGUIDE : English Turkish
n. dalga kılavuzu, frekans yönlendiricisi, mikrodalgaları yönelten ve yönlendiren aygıt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani