Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
AUSSCHIMPFEN : German Turkish

{'ausşimpfın} azarlamak, fırça atmak

AUSSCHLAFEN : German Turkish

{'ausşlaf:ın} uykusunu almak

AUSSCHLAG : German Turkish

"
.e {'ausşla:k} r hek. döküntü; fiz. salınım; sapma
"

AUSSCHLAGGEBEND : German Turkish

{'ausşla:kge:bınt} kesin, kati

AUSSCHLIESSEN : German Turkish

" {'ausşli:sın} içeri almamak, kapıyı üstüne kapamak; dışlamak
"

AUSSCHLIESSLICH : German Turkish

" {'ausşli:slih} yalnızca, sadece; dışında, haricinde (kalmak üzere)
"

AUSSCHNITT : German Turkish

" e {'ausşnit} r küpür, kesik; dekolte; parça
"

AUSSCHREIBEN : German Turkish

" {'ausşraybın} yazmak; (form) doldurmak; ilan etmek
"

AUSSCHUSS : German Turkish

" üsse {'ausşus} r kurul, komite, komisyon; ıskarta mal, hurda
"

AUSSCHÜTTEN : German Turkish

{'ausşütın} boşaltmak, dökmek

AUSSEHEN : German Turkish

{'ausze:ın} benzemek,
..gibi görünmek

AUSSEIN : German Turkish

" {`aussayn} kd. dışarıya; sokaja çıkmış olmak; bitmek, sona ermek
"

AUSSEN : German Turkish

{'ausın} dışarıda

AUSSENHANDEL : German Turkish

{'ausınhandıl} r dış ticaret

AUSSENMINISTER : German Turkish

- {'ausınministır} Dışişleri Bakanı

AUSSENMINISTERIUM : German Turkish

- {'ausınministe:ryum} s Dışişleri Bakanlığı

AUSSENPOLITIK : German Turkish

{'ausınpoliti:k} e dış siyaset

AUSSENSEITER : German Turkish

{'ausınzaytır} r yalnız başına yaşayan, münzevi

AUSSER : German Turkish

" {ausır} dışında;
den başka
"

AUSSERDEM : German Turkish

{'ausırde:m} bundan başka

AUSSERGEWÖHNLICH : German Turkish

{'ausırgıvö:nlih} olağandışı, fevkalade

AUSSERORDENTTICH : German Turkish

{'ausır-ordıntlih} fevkalade, olağanüstü

AUSSERSTANDE SEIN : German Turkish

{'ausırştandızayn} yapamamak, elinden gelmemek

AUSSETZEN : German Turkish

" {'auszetsın} bırakmak, terk etmek; ertelemek
"

AUSSICHT : German Turkish

" en {'ausziht} e manzara; umut, şans
"