Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
NÄRRISCH : German Turkish

n {nar'tsisı} e nergis

NÄSSE : German Turkish

en {nats'yon} e ulus

NÄSSEN : German Turkish

{natsyo'na:l} ulusal

NÖRDLICH : German Turkish

{'nörtlih} kuzey

NÖRGELN : German Turkish

{'nörgıln} mızmızlanmak

NÖTIG : German Turkish

{'nö:tih} gerekli

NÖTIGEN : German Turkish

" {'nö:tigın} zorunlu kılmak; sıkıştırmak, baskı yapmak."

NÖTIGENFALLS : German Turkish

{'nö:tigınfals} gerektiğinde, gerekirse

NÖTIGHABEN : German Turkish

ihtiyacı olmak, gereksinmek

NÖTIGUNG : German Turkish

en {'nö:tigung} e zorunlu kılma, mecbur etme, baskı

NÜCHTERN : German Turkish

" {'nühtırn} ayık; midesi boş; ölçülü, ihtiyatlı; kuru, can sıkıcı."

NÜCHTERNHEIT : German Turkish

" {'nühtırnhayt} e ayıklık; ölçülülük."

NÜSTER : German Turkish

n {'nüstır} e burun deliği

NÜTZLICH : German Turkish

{'nütslih} yararlı, faydalı

OASE : German Turkish

n {o'a:zı} e vaha

OB : German Turkish

" {op} acaba;
meyip
mediği(ni)."

OBACHT : German Turkish

{'o:b-aht} e dikkat, özen

OBDACH : German Turkish

{o:pdah} s sığınak, barınak

OBDACHLOS : German Turkish

{o:pdahlo:s} evsiz (barksız)

OBEN : German Turkish

{'o:bın} yukarıda, üstte

OBENAN : German Turkish

{'o:bın-'an} üstünde, en önde, en başta

OBENAUF : German Turkish

" {'o:bın-'auf} en üstte; küstah, cüretkãr."

OBENDREIN : German Turkish

{'o:bın'drayn} üstelik, üstüne üstlük

OBENERWÄHNT : German Turkish

{'o:bın'erve:nt} yukarıda adı geçen

OBER : German Turkish

" {'o:bır} üst; yüksek."