German Turkish
UMFALLEN : German Turkish
{'umfalın} yere düşmek
UMFANG : German Turkish
"
.e {'umfang} r mat. çevre; kapsam; genişlik."
ZOLLPFLICHTIG : German Turkish
{'tsolpflihtih} gümrüğe tabi
ZONE : German Turkish
" n {'tsonı} e bölge; kuşak."
ZOO : German Turkish
{tso:} r hayvanat bahçesi
ZOOLOGE : German Turkish
n {tso:'lo:gı} r zoolog, hayvanbilimci
ZOOLOGIE : German Turkish
{tso:lo'gı:} e zooloji, hayvanbilim
ZOPF : German Turkish
e {tsopf} r saç örgüsü
ZORN : German Turkish
{tsorn} r öfke, hiddet, kızgınlık
ZORNIG : German Turkish
{'tsornih} öfkeli, kızgın
ZU : German Turkish
" {tsu:}
(y)e,
(y)a;
de,
da; için, amacıyla; fazla, çok."
ZUBEHÖR : German Turkish
e {'tsu:bıhö:r} s teçhizat: eklentiler
ZUBEREITEN : German Turkish
{'tsu:bıraytın} hazırlamak
ZUBINDEN : German Turkish
{`tsu:bindın} bağlamak
ZUBLEIBEN : German Turkish
{'tsu:blaybın} kapalı kalmak, açılmamak
ZUCHT : German Turkish
" {tsuht} e yetiştirme; disiplin."
ZUCHTHAUS : German Turkish
er {'tsuhthaus} s tutukevi, cezaevi, hapishane
ZUCKEN : German Turkish
" {'tsukın} titremek, sarsılmak; seğirmek."
ZUCKER : German Turkish
- {'tsukır} r şeker klarer- toz şeker
ZUCKERDOSE : German Turkish
n {'tsukırdo:zı} e şekerlik
ZUCKERKRANK : German Turkish
{'tsukırkrank} şeker hastası
ZUCKERKRANKHEIT : German Turkish
{'tsukırkrankhayt} e şeker hastalığı
ZUCKERMELONE : German Turkish
n {'tsukırmılo:nı} e kavun
ZUCKERN : German Turkish
{'tsukırn} şeker koymak
ZUCKERROHR : German Turkish
e {'tsukırro:r} s şekerkamışı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani